Kıbrıs Akdeniz’in en güzel adalarından biridir. Birçok kişiye göre Cennetten bir parça ve bizler için de Vatan. Tanrı bize Kıbrıslı olma şansını vermiş ama bizler değerini bilmiyoruz.

1974’den bugüne kadar mükemmel bir sistem kurma şansımız vardı. Ama bizler toplum olarak bunu başaramadık. Duyar gibiyim yazıyı okuyan pek çok insan “ahaaa hep bu Siyasiler…” diye iç geçiriyor.

Bu Siyasileri kim seçti peki? BİZLER…

Her birey kendi çıkarları için belirli bir kesimi destekledi bunca yıl. Sözde zenginlik içinde yılları harcadık. Biz bizim olmayanı sattık, yıktık, peşkeş çektik, göz ettik, üretmedik… Sonuç? Sonuç bugün geldiğimiz nokta. Yok oluyoruz.

Geçtiğimiz haftalarda nüfus sayımı yapıldı. 298 bin kişiymişiz. 6 yaşında parmak hesabı bilen bir çocuk dahi bunun gerçek olmadığını bilir.

Amaç ne? Hükümet “kişi başı gelir düzeyini yükselttik” diye reklam yapmayı planlıyor? Haa… Doğru… Ekonomi yüzde bilmem kaç büyümüştü değil mi? %35’leri geçen elektrik zammından haberi var mı acaba birilerinin?

Bu ülke 1974’den bugüne kadar bir çok Hükümet değiştirdi. Sonuç hep ayni oldu, ne uzadık ne de kısaldık. Dışa olan bağımlılıktan kurtulamadık. Her başarısızlığımızı da “Ambargo” lara bağladık. Ambargo’nun anlamı da bu ülkede farklı yapılmalı.

KKTC’de ambargo demek; belirli çıkar gurupları ile ilgili dönemdeki Hükümetin rant dağıtımı noktasındaki ortak çıkarlarının genel anlamıdır.

Ülkede adil bir gelir dağılımı yok. Vakti zamanında birileri Sosyal Sigortaların parasını Devlet bütçesine aktarmış ve Siyasi Rant uğruna çarçur etmiş. Şimdi Sigortalılar ve Sigorta emeklileri mağdur! Zamanında Türkiye bu fark için yüklüce bir para göndermiş, almışız, parayı KTHY’na aktarıp oradaki Siyasi Rant’ı beslemişiz. Şimdi KTHY de yok…

Artık tartışamıyoruz bile Kıbrıs’ta. Hani hep diyoruz ya “bu düzen böyle gitmez” diye… Gider! Bal gibi de gider.

Bir kere iktidarların %15’lik kemikleşmiş bir holigan grupları var. Düşünmeden sırf kendi çıkarı için siyaset yapıyorlar. Bizim kızı işe koyduydu, koyacaktı, tahsis arazi verecekti, sözleşmecik, yemecik, kredicik….

Geriye kalan kesim ise kültür seviyesi ve gelir seviyesi düşük insanlar. Ne yapsınlar? Bir umut güçlüden yana oy kullanıyorlar.

Geçtiğimiz günlerde Havadis Gazetesi’nin yaptırdığı kamuoyu araştırması acı gerçeği ortaya koyuyor. Eğitim seviyesi düştükçe seçmenin tercih nedenleri de değişiyor. Aç ve umutsuz insan bir söze inanıyor ne yapsın…

Cennette yaşıyoruz ama sahip çıkamıyoruz. Bu topraklarda doğan ve büyüyen bizler için başka bir Kıbrıs yok ama bunu fark etmiyoruz. Sadece tüketiyoruz. Aslında tükettiğimiz kendi geleceğimiz ve kılımızı bile kıpırdatmıyoruz.

Bu ülkenin gayri çivisi çıkmış. Kamuda akil insan sayısı bir elin beş parmağını geçmeyecek kadar azalmış. İktidarlar icraat yerine icat yapıyorlar. Herkes bir şeyler kapmak peşinde. Günün sonunda elimizde hiçbir şey kalmayacak.

Umurumuzda mı peki? Hayır.

Bu ülke bizim. Sahip çıkmasak da bizim. Gidecek başka bir yerimiz yok. Burada doğduk, burada öleceğiz ama gelecek nesiller bu topraklarda yaşayamayacaklar… Çünkü her şeyi tüketiyoruz…

Kategori
Etiketler

Henüz mesaj yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kategoriler
Arşivler