Bugün ülkede her gün onlarcası iflas eden küçük işletmelerin “finansman yaratmak adına yüklendiği vergi yükünden” bahsedeceğim.

Ülkemizde çok sayıda bulunan küçük işletmeler, yüksek girdi maliyetlerinin altında ezilmektedirler.

Yüksek enerji maliyetleri, akaryakıt, yerel yönetim vergileri, işçilikler v.b. Buna bir de genel ekonomide yaşanan durgunluk eklenince küçük işletmeler can simidi olarak nakit kaynak yaratabilmek adına kredi kartı kullanımına başladı. Nasıl mı?

Küçük işletme sahipleri kendi şahıslarına ait kredi kartlarını bir diğer küçük işletmenin veya kendi işletmesinin POS cihazından çekip ayni gün bankadan nakit olarak çekim yapmaya gidiyorlar.

Kredi Kartındaki yüksek nakit avans faizine yakalanmamak için kendine finansman sağlamaya çalışan bu işletmeler, karşılarına çıkacak olan diğer büyük sorunun farkında değiller.

Farkındaysalar dahi anlıyorum ki bu “son çare”… Ama çözüm değil.

Bir işletme sahibi, kendi kredi kartı ile hangi POS cihazından işlem yaparsa yapsın, o POS cihazının sahip olduğu İşletme için bu işlem gelir doğuran bir işlem olarak sayılmaktadır.

Örneğin bir İşletme sahibi kendi POS cihazından veya benzer başka bir İşletmeye ait POS cihazından kendi Kredi Kartı ile 5.000 TL’lik bir işlem yapar ise, bu işlem ilgili şirket hesaplarında “Satış” olarak nitelendirilir ve “Gelir” olarak vergilendirilir.

Vergiden kasıt; ilgili işleme ait tutarın gerçekleştiği döneme ait KDV beyanında beyan edilmesi ve yılsonu Kurumlar Vergisi / Gelir Vergisi hesaplarına dâhil edilmesi gerekir.

Bu noktada Vergi Dairesi uzun zamandan beri bir uygulama yapmakta.

Hemen hemen tüm İşletmelerin POS dökümleri Vergi Dairesi tarafından incelenmektedir.

Eğer İşletmelerin aylık KDV beyanlarında beyana konu toplam Satış Matrahları ilgili işletmenin, söz konusu aydaki POS işlemlerinin toplamından düşük bir değerde ise “Vergi Ziyanı” söz konusudur.

Bu konuda Vergi Dairesi başarılı işler ve takipler yapmaktadır.

Bu farkın tespiti düşünüldüğünden daha kolaydır. Vergi Dairesi ilgili Yasalar uyarınca yaşanan Vergi Ziyanı için ceza uygulamak zorundadır.

Küçük işletmeler de buna karşı savunmasız bir noktadadırlar. Konunun geneli itibari ile küçük işletmelerin bu tipte bir işlem yapmalarını anlıyorum.

Can suyu niyetine ucuz maliyetli Finansman arayışı. Vergi Dairesine de hak veriyorum. Kayıt Dışı gelirleri kayıt altına almak adına Yasaları uyguluyor.

İşte tam da bu ikilemde akla “stok” geliyor. Çünkü birçok işletme bu hayali işlemlerden dolayı stok hesaplarını da bozmuş durumdadır. Şu an üzerinde tartışılan stok düzenleme çalışmalarına bu yüzden kısmi destek veriyorum. Ama Yasa’nın tamamına değil!!!

Bu ve bunun gibi birçok olay piyasalarda yaşanmakta. Ülke ekonomisinin iyiye gittiğini söyleyenler çıkıp halkın arasında dolaşmalı.

Kredi Kartı borcu yüzünden geçim sıkıntısına düşenlerin sayısı belki de faiz mağdurlarından daha fazla. Bunun sonu nereye varır bilemem ama toplum psikolojisinin kökten sarsılmakta olduğu ve külliyen bir çöküşe sürüklendiğimiz de yansınamaz bir gerçek.

Serbest Piyasa ekonomilerinin en büyük iç dinamiği olan küçük işletmeler maalesef çok zor günler yaşıyor. Bunun ile ilgili olarak Ekonomi ve Maliye Bakanlıkları’nın ciddi bir planla bu işletmeleri desteklemesi lazım.

Kategori
Etiketler

Henüz mesaj yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kategoriler
Arşivler