AB’nin Güney Kıbrıs’a yönelik ekonomik paketinin reddedilmesinin ardında yeni çözümler aramaya başlayan Hükümet, öncelik ile Bankalardaki sermaye transferlerini, sınırlayıcı bir Yasa Tasarısını önümüzdeki Salı’ya kadar parlamentodan geçirip kanunlaştırmayı öngörmektedir. Bankalardaki paranın bir anda ülkeden çıkışını engellemeye yönelik bu çalışmanın, Bankaların açılacağı önümüzdeki Çarşamba gününe kadar yasalaşması şart. Aksı takdirde Güney Bankalarındaki mevduatlar 1 günde ülkeden kaçacak!!!Güney Kıbrıs Hükümeti her ne kadar bu Yasal düzenleme ile Bankalardaki mevduatının yurt dışına çıkmasını engellemeye çalışsa da bu güvensizlik ortamında tüm mevduat sahipleri bir şekilde paralarını Günay Kıbrıs’taki bankalardan kaçıracak. Orası kesin… Bu gerçeği bilen Hükümet, AB’nin ekonomik paketini reddetmesine reddetti ancak farklı kaynakları bulmak zorunda… Bunun için önce Rusya’nın kapısını çaldı…
Rusya’nın Teklifi;
Daha önceki dönemlerde de Güney Kıbrıs’a kredi vermiş olan Rusya Hükümeti, geçmişten gelen 2.5 milyar USD kredinin faizini indirmek ve yeni 5 milyar USD’lik kredinin tahsis edilmesi için şu şartları talep ediyor;
- Güney Kıbrıs’taki olası Petrol ve Doğal Gaz’ın en az 10 yıllık kullanım hakkının Gazprom Şirketine verilmesini,
- Rusya’nın Avrupa kıtasında hem ticari hem de askeri üst olarak kullanabileceği bir Liman’ın verilmesini,
- Büyük bir Bankanın (Cyprus Popular Bank veya Laiki Bank) Rus Hükümetinin kontrolüne ve yönetimine devir edilmesini,
- Geçmiş 10 yıllık dönemde Güney Kıbrıs’ta mevduat bulundurmuş olan tüm Rus Vatandaşların kayıt ve mevduat büyüklüklerinin listesinin verilmesini.
Her geçen an daha da çıkmaza sürüklenen Güney Kıbrıs Hükümetinin kapısını başka çalan Devletler de var… Bölgede ABD ambargosunu kırmak için fırsat kollayan İran’ın Güney Kıbrıs Hükümetine yardım edebilecek ekonomik gücü var. Doğalgaz kaynaklarından pay kapmak ve sağlayacağı destek ile sempati toplamaya çalışacak olan İran’ın dışında Çin de perde arkasında hazırlık yapanlardan. Avrupa Kıtasında bir üst kurma planları olan Çin’in, Petrol ve Doğalgazdan pay istemek dışında büyük bir ticaret limanına talip olacağı tahmin ediliyor. Başta Larnaka limanı olmak üzere Avrupa ile Uzak Doğuyu bağlayacak bir köprü oluşturmak arzusunda olduğunu geçmişte defalarca dile getiren Çin Devlet Bakanı Şi Jinping’in bu konuda girişimde bulunacağı tahmin ediliyor.
Ve tabii ki Almanya…
Almanya Maliye Bakanı Wolfgang yaptığı açıklamada “Güney Kıbrıs’ın büyük bir hata yaptığını açıkladı”. Yaklaşan Almanya seçimleri sonrasında Merkel’in iktidarı kaybetmesi ve gelecek olan yeni Hükümetin “biz bu insanları kurtarmak istemiyoruz, ne halleri var ise görsünler…” şeklinde olası bir tavır sergilemesi durumunda ise, sadece Güney Kıbrıs değil, İspanya-İtalya-Portekiz-Yunanistan gibi birçok Devlet’in ekonomik anlamda iflas edeceği kesin…
Yıllarca yüksek faiz, düşük vergi politikası ile ekonomisini büyüten Güney Kıbrıs, bu paraların hiçbir zaman kendisine ait olmadığını, sermayenin bir gün kaçabileceğini hiç düşünmedi… Bir nesil çok iyi hatırlayacaktır, Türkiye’de bir zamanlar Bankerler krizi yaşanmıştı… İşte Güney Kıbrıs ekonomisinin durumu da buna benzer bir durum. Şimdi ise hiçbir bedel ödemeden bu işten nasıl kurtulacaklarının hesabını yapmaya çalışıyorlar… Ama zor, Hükümetlerin yıllarca süren bu yanlış politikalarını birileri ödemeli…
Gelelim Kuzey’e… Ne deyim aslına bakarsanız ekonomi anlamında biz onlardan da kötüyüz. Bütçe açığı derinleşiyor. Ama bizde tedbir değil tasarruf bile yok. Ne de olsa bana para gönderen birileri var. O göndersin biz de kamu bütçesini büyütelim. Tıpkı bostandaki karpuz gibi Suyu ver, samanla ört olsun sana dev bir karpuz. İçi kelek ama boş ver… Kilo çeker iyi paraya satarsın birine…
Henüz mesaj yok