Uzun bir zamandan beri tüm KKTC kamuoyunu meşkul eden “Özelleştirme” sürecinin yakın bir zamanda başlayacağı ve çok hızlı bir şekilde sonuçlanacağı herkesçe bilinmekte.
Toplumun “Özelleştirme Taraftarları” ve “Özelleştirme Karşıtları” olarak iki gruba bölündüğü bu günlerde ben bu grupların tam ortasında bir noktada halen düşünüyorum!!! Özelleştirilmeye ihtiyacımız var mı? EVET, peki neden endişeleniyorum?
Yasal noksanlıklar ve Siyasi rant uğruna Devletin tüm kaynaklarının bedelsiz veya bedelinin yüzde birinİ elden çıkarılabileceği gerçeği var ortada… DAÜ örneği, GSM örneği v.b…
Bu belirgin iki örnek ile ilgili olarak şunu söylemek istiyorum, DAÜ’de yaşanan “İşletme Devri” bir özelleştirme değildir.
DAÜ’deki uygulama bu toplumun malını kapalı kapılar ardında, adaletsiz ve ihalesiz “Siyasi Fayda” için devretmektir. GSM örneği ise, bedelin 10 da birine Devletin en büyük gelir kaynaklarından vazgeçmesine dair bir örnektir…
İşte bugüne kadar KKTC’de yapılan iki özelleştirmenin özeti bu; ” Siyasi Fayda Kişisel Çıkar adına Halka ait olanı peşkeş çekme….”
Özelleştirme demek; Milli ekonomi içerisindeki Kamu rolunin asgariye indirilmesi hatta sıfırlanması anlamına gelmektedir.
Devletler ekonomi içerisindeki adil rekabet ortamını sağlayarak, fayda-maliyet analizi yaparak ekonomi içerisindeki rolünü sınırlandırmayı (denetçi olarak varolmak şartı ile) amaçlarlar.
Ancak ne var ki KKTC adil-rekabetci bir ekonomik sistemden bahsetmek hayalden de ötedir.
Dünyanın pekçok yerinde Özelleştirmeler yapılmıştır. Özelleştirmelerin Halkı fakirleştirmemesi, tersine zenginleştirmesi gerekmektedir.
KKTC’de kamu tesisleri satılarak elde edilen kaynaklar ya Siyasi amaçlar için kullanılıyor.
İç borç ödemesi dahi yapılmıyor Sizin alnlayacağınız hem halka ait servet peşkeş çekiliyor hem de ekonomik yönetimi İşte şimdi sıra Koop Süt de
Özelleştirmenin en önemli iki kriteri; fayda-maliyet analizi ve toplumsal fayda dır.
Türkiye’de yapılan özelleştirmelerin %70 I blok,%13 ise halka arz yöntemi ile yapılmıştır. İngilterede ise tam bunun tersi bir uygulama izlenmiştir.
İngiltere Hükümeti, Halkın ekonomi içerisindeki birikimlerinin, kendi vergileri ile kurulmuş ancak siyasi rant yüzünden zarar eden bu tip işletmelere yatırım yapabilmesine olanak sağlanmıştır.
Buradaki mantığı da şu şekilde açıklamıştır; “Kamu Maliyesinin verimliliği adna özelleştirmeler şarttır ancak öncelik onu var edenlerindir”
Haklın olanı, Hakltan alırken ona bunun faydanalrını, gerekçelerini açıklamak ve şeffaf olmak zorundasınız.
Rekabet yaratmalı ve Halkın olanı Kamu yararına katılımcı açık ihaleler ile şahibeden uzak bir şekilde özelleştirmelisiniz. DAÜ örneği, KKTC Halkının özelleştirme düşüncesini “satılıyoruz” noktasına taşımıştır.
Haklıyken haksız duruma düşmen Hükümet, özelleştirmeler için beklediğinden çok daha büyük bir Halk direnci ile karşılaşacaktır.
Özelleştirmelerin sosyal boyutunu hiçbir şekilde öngöremeyen Hükümet, özelleştirmelerde Halka Arz’a yönellmelidir.
Bugün itibari ile hiçbir Yasal düzenlemenin hazırlanmadığı, reel sektörde adil ve rekabetedebilir bir ortam sağlanmadığı sürece de özelleştirmeler gündeme dahi gelmemelidir.
Hele de elde edilen kaynağın nereye gideceği Yasal olarak belirlenmemişken!!!
İvedilik ile yapılması gereken Yasal düzenlemeler ile elde edilecek kaynağın kamu iç borçlarına aktarılacağı garanti altına alınmalıdır. Ayrıca özelleştirilecek kurumlar ile ilgili fayda-maliyet analizleri kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Yapılması öngörülen özelleştirmelerde Hükümet kendisine şunu sormalıdır; Yapacağım özelleştirmeler sonrasında, mal ve hizmet üreten bu kurumlar halka daha ucuz ve daha kaliteli mal ve hizmet üretebilecekler mi?
Üretim kapasitesini artırabilecek mi?
Yatırım yapacaklar mı?
İstihdam?
Vergi? V.b .
Bu yazdıklarımızdan ve anlattıklarımızdan bir haber olan Hükümet icraatlarına devam edecektir, eminim
Ama artık benim dahi yapılacak tüm ÖZELLEŞTİRMELER’in altında bir şahibe olduğuna inancım TAMDIR.
Henüz mesaj yok