Bugünlerde yine birileri adanın geleceği ile ilgili konularda bir şeyler planlıyor. Artık tesadüfi mi bilinmez ama yine Kıbrıs’ta yaşayan iki toplumu da ilgilendiren önemli konuların arifesinde yine KKTC karıştı. Dedim ya “tesadüfi”, Kıbrıs Sorununda kapsamlı çözüm ile ilgili önemli bir dönüm noktasına geldiğimiz bu haftada Sendikalar Özelleştirmelere karşı Eylem Kararı aldı!!!
Sendikaların almış olduğu eylem kararlarının elbette ki haklı yanları vardır. Ne var ki eylemin dönemi ve hedefi irdelendiğinde tesadüfi olarak insanın şüpheye düşüren tesadüflerin varlığı gerçekten de düşündürücüdür.
Uzun zamandan beri ülke gündeminde olan Özelleştirmelere yönelik başlatılan eylemlerin, Kıbrıs Sorunu konusunda milat sayılabilecek bir dönemeç öncesinde patlak vermesi ve direk olarak Halkı hedef alması eminim ki basit bir tesadüf ten ibaret değildir.
Bir komplo teorisine göre Sendikaların eyleme geçme zamanı olarak GreenTree zirvesinin hemen öncesini seçmesindeki gerçek amaç, Halkın dikkatini ve dolayısı ile Kamuoyunun dikkatini dağıtarak GreenTree Zirvesini ikinci plana atmak. Bunun içinde mevcut grevlerde hedef alınan ve cezalandırılan Hükümet değil Halkın kendisidir.
Sendikalar ile Hükümetlerin işbirliği yaptığı, Hükümetlerin Türkiye’den talep edip de elde edemedikleri bir çok şey için Sendikaları örgütlü bir şekilde greve götürdüğü, Sendika Baronlarının Hükümetler ile ortak hareket ettiği ve buna benzer birçok ŞEHİR EFSANESİ bugüne kadar hepimiz duyduk!!!
Bunlara inanıp inanmamak sizlerin görüşü ama tesadüf işte!!! Bir yıldır Özelleştirmelerin tartışıldığı KKTC de tam da GreenTree zirvesi öncesinde Sendikalar direk olarak HALKI hedef alan eylemlere başladı. Sanki de Şehir EFSANELERİ gerçekmiş gibi bir tesadüf…
Kıb-Tek Sendikası ilk aşamada tüm ülkenin elektriğini keserek ülkede tek konuşulan konu olmayı başardı. Hemen ardından da Telekominikasyon (Telekom) greve giderek tüm telefon hatlarını susturdu. Şu an herkesin tek odak noktası elektrik ne zaman kesilecek, telefonlar ne zaman çalışacak!!! Kimsenin Greeennnnnn olan konulara ilgisi bile yok.,
Zamanlama açısından manidar bir döneme denk gelen bu olaylar ile ilgili acı gerçek ileride ortaya çıkacaktır anacak sanırım bazı güçler green dddd deki olayları örtbas etmek adına çalışmaktadırlar. Buna ister bir komplo teorisi deyin isterseniz uydurma deyin ancak bu toplum benzer birçok olay yaşamadı mı geçmişte? Tavşana kaç Tazıya tut diyenler bugünlerde yine iş başında…
Dönelim haklıyken haksız duruma düşün Kıb-Tek’e ve Telekom’a. Devlet ile mahsuplaşma sonrası Kamu Dairelerinde 45 milyon, Belediyelerden 170 milyon ve diğer Kamu Kurum ve Kuruluşlarından yaklaşık 22 milyon TL olmak üzere faizsiz toplam 240 milyon TL nin üzerinde alacağı bulunan Kıb-Tek alacaklarını tahsil edememektedir. Bundan dolayı finansman maliyeti her geçen gün artan Kurumun ayakta kalması imkansızdır.
Bu haklılığını topluma aktarmak isteyen ve toplumdan destek talep eden Kıb-Tek eğer planlı ve hedef odaklı bir eylem yapmak isteseydi önce kendisine elektrik borcu bulunan tüm Devlet Dairelerinin, Belediyelerin, Kamu Kurum ve Kuruluşlarının elektriğini kesmeliydi. Ardından kendisine yüksek miktarda borcu bulunan ancak Siyasi baskı nedeni ile elektriği kesilmeyen özel kuruluşlara yönelebilirlerdi.
Yani haklı davalarını haklı bir boyutta başlatabilir ve halkı mağdur etmeden eylem yapabilirlerdi. Ancak bunun yerine Kıb-Tek parasını ödeyen halkı elektriğini keserek kara-kışın ortasında eylem yapmıştır. Diğer taraftan Telekominikasyon sistemi parça parça GSM operatörlerinin emrine peşkeş çekilirken bu Sendika nerede idi? Şu an hala süregelen Telekom içerisindeki yolsuzluklara dair haberler her gün gazetelerde…Sendika bunlar ile ilgili ne yaptı? Neden bugün eylem yapıyor?
Şuursuzca ve benim inancım odur ki bazı kişilerin emri ile tam da kapsamlı Kıbrıs Görüşmelerindeki en önemli iki gün öncesi yapılan bu eylemler başta Kıb-Tek in ve Telekom’un haklılığını toplumun gözünde sıfırladığı gibi amacına da hizmet etmiştir. Bugün ülkedeki en önemli konu elektrik ve telefon kesintileridir. Kimsenin konuştuğu başka bir konu yoktur. Ve idda ediyorum ki, bu Grevlerden Hükümet GÜÇLENEREK çıkacaktır. Sendika liderleri neye nasıl aracı olduklarının ve de nasıl kullanıldıklarının farkında bile değildirler. Kim bilir belki de amaçları da budur!!!
Grev en demokratik hak olsa dahi, halkı cezalandıran bu tip grevlerde halk desteği olmaz. Olamaz. Ayni örneği KTHY de yaşamadık mı? Hava-Sen her iki-üç günde bir uçak alanında grev yapıyordu. Ne oldu? KTHY iflas etti. Sendika en az ilgili Hükümet kadar suç işlemiş ve söylentilere göre de Sendika patronları bunu anlaşmalı olarak yapmıştır.
Ne yazıktır ki, Akdeniz’deki bu küçücük adada İngiliz döneminden kalan yönetim şekilleri bugün hala geçerliliğini koruyor. “Böl-Yönet” modeli nedendir bilinmez Kıbrıslıyım diyen herkesin rahatlıkla yönetildiği bir sistem. Şimdi de yaşananlar bu işte…Bizler bir birimizi dinlemek yerine kavga etmeye devam edelim, atı alan da Üsküdar’ı geçsin gitsin…
Henüz mesaj yok