Emlak Vergisinde Yeni Dönem

-Emlak Vergisinin artırılması adına yükseltilecek taşınmaz mal değerleri özellikle üzerinde inşaat olmayan arazilerin tazmininde ödenen bedelleri yükseltecek.

– Tüm yeni değerler tapuya kayıt olunacak.

– Mal Tazmin Komisyonunun araştırma yapmasına gerek yok. Gelir ve Vergi Dairesinin kayda alacağı yüksek arazi bedelleri üzerinden tazminat isteyecek olan Rumlar karşısında Mal Tazmin Komisyonunun ödeyeceği tazminatlar tavan yapacak.

-Güney deki Türk Mallarının değerine dair hiçbir resmi çalışma yapılmaksızın bunun Kuzeyde Gelir ve Vergi Dairesi tarafından yapılacak olması düşündürücü.

… / …

Adına “Reform” denen ancak ülkedeki vergi adaletini temelinden sarsan “mali önlemler paketi” geçtiğimiz haftalarda uygulamaya kondu. Hiçbir yeterli araştırmanın, hesaplamanın ve Yasal çalışmanın yapılmadığı bu reform paketinde, kayıt dışı ekonomiye ciddi primler verilmesine karşın, kayıt altındaki çalışan ve işverenlerin vergi yükünü artıran Yasal düzenlemelerin somut olarak yer aldığı “Gelir Vergisi Değişiklik Yasa Tasarısı” da mecliste onay beklemektedir. Ülkedeki vergi adaletini dengesizleştirecek bu yasa tasarısının yankıları sürerken Hükümet şimdi de hiç hesapsız hatta siyasi boyutunu dahi düşünmeden yeni bir yasa hazırlığına başladı. 42/2007 sayılı Taşınmaz Mal Vergi Yasasının (emlak vergisi) değişikliği gündemde. Elimize ulaşan Yasa Tasarısı çalışmalarının içeriğinde yapılması öngörülen değişiklikler ile Maliye Bakanlığı “Bütçe Açıklarını” kapatabilmek adına daha yüksek emlak vergisi (taşınmaz mal vergisi) toplamayı öngörmektedir. Yeni kurulacak bölgesel Taşınmaz Mal Takdir kurumlarına da inanması güç ama Gelir ve Vergisi Dairesi Şube Amirleri başkanlık edecektir. 01 Ocak 2011 de yürürlüğe girmesi öngörülen Yasa Tasarısı kapsamında 25. Madde değiştirilerek bu gelirin Belediyeler tarafından değil eskiden olduğu gibi Gelir ve Vergi Dairesi tarafından tarh, tahakkuk ve tahsil edilmesi öngörülmektedir. Tüm bunlar bir yana, kurulacak yeni komisyonlarca özellikle üzerinde yapı olmayan arazi ve tarlalar için sırf daha çok emlak vergisi toplamak adına belirlenecek olan yükseltilmiş tapu değerleri, hiç farkında bile olmadan bugün sürmekte olan barış görüşmelerindeki en önemli başlık olan Mülkiyet sorununa büyük bir darbe vuracaktır.

Anayasanın 159. Maddesince faaliyetlerde bulunan Mal Tazmin Komisyonu’nun ödemekte olduğu “Tazminatlar”, bu yasal düzenlemenin hayata geçirilmesi sonrasında çok yüksek oranda artış gösterecektir. Yani bugün Kuzeyde var olan toplam Rum taşınmaz mallarının değeri 20 milyar avro olarak öngörülmekteyken, bu yasal düzenleme sonrasında bu değer 60-70 milyar avrolara yükselecek ve de kayıt altına alınacaktır. Bu uygulama bugün birçok başvuruyu değerlendirerek sonuçlandıran Mal Tazmin Komisyonunun ödemekte olduğu tazminat bedellerini yükseltecektir. Ayrıca, Hükümetin daha fazla taşınmaz mal vergisi toplamak adına Kuzeyde bulunan Güney mallarının tapu değerlerini yükseltmesi ile kapsamlı bir çözümde aleyhimize kullanılacak olan bir çalışmayı da şimdiden kendi elleri ile kayıt altına almış olacaktır.

… / …

Maliye Bakanlığı “reform” olarak yapmak istediği düzenlemelerin çoğunda yeteri kadar çalışmadığı ve araştırmadığı için almış olduğu acil önlemler ile birçok farklı dengeleri etkilemektedir. Bunların bir örneğini de yine Taşınmaz Mal Vergisi Yasası değişikliğinde sergiledi.

Defalarca bizler de emlak vergilerinin revize edilmesi gerektiğini, bu noktada Devletin denetleyici ve kayıt altına alıcı bir misyon üstlenmesi gerektiğini söyledik. Çözüm olarak da başta Binalar(konutlar) için “Zorunlu Afet Sigortası” uygulamasının hayata geçirilmesini ve emlak vergilerinin de bu sigorta bedelleri üzerinden hesaplanması gerektiğini söyledik. Bu sigortayı Devlet kurumları değil tüm özel sigorta şirketleri düzenleyecekti. Bağımsız bir ekspertiz raporu sonrası da Devlet emlak vergisini toplarken bina ve konutların Zorunlu Deprem Sigortasında belirlenen ekspertiz değerini baz alacaktı. Ancak Hükümet bunun yerine, ülkedeki tüm taşınmaz malların tespitini yapmak üzere bölgesel yeni komiteler kurmayı planlamaktadır. Üstelik de Gelir ve Vergi Dairesi Başkanlığında. Nerdeyse Sigortacılık için bir de KİT kuracak olan Hükümet bu uygulama ile kendi savunduğu kamuda verimlilik “zaman/fayda” dengelerini bozmaktadır. Gelir ve Vergi dairelerinin madem ki bu kadar çok boş zamanı var, gitsin de milyarlık Re’Sen gönderdiği vergi mükelleflerini ziyaret etsin bakalım neler görecekler? Ya da kayıt dışı ekonomi ile savaşmak adına yeni bir yapılanmaya gitsin.

Taşınmaz Mal Vergisi Yasasındaki Önemli Değişiklikler

EMLAK VERGİSİ GELİR ve VERGİ DAİRESİ TARAFINDAN TAHSİL EDİLECEK…

Geçtiğimiz yıllarda Belediyelerin bölgelerindeki halka daha iyi hizmet götürebilmesi adına Emlak Vergisinin tarh, tahakkuk ve tahsilatını yerel yönetimlere devreden mevcut yasanın 25. Maddesi, düzenlenen yeni yasada şu şekilde değiştirilmiştir:

Yerel yönetimlerin Bütçelerinde büyük açıklara neden olacak bu uygulamadan haberi dahi olmayan Belediyelerin, 2011 ve sonrası için planladıkları her türlü yatırıma kaynak bulmak adına ne yapacakları şimdiden merak konusudur.

KKTC deki tüm taşınmaz malların yeniden değerlenmesi için “TAKDİR KOMİSYONLARI KURULACAK”

Hazırlanan yeni yasada dikkat çekici diğer bir değişiklik ise, KKTC deki tüm taşınmaz malların, 01 Ocak 2011 tarihinde yürürlüğe girecek olan yeni taşınmaz mal yasası kıstaslarına göre yeniden değerlenecek olmasıdır. Bu oluşumda bölgesel olarak kurulacak olan Takdir Komisyonlarına “Gelir ve Vergi Dairesinin ilgili Şube Amirlerinin” başkanlık edeceği, Dünyada örneği görülmemiş bir uygulamadır. Yeni yasa uyarınca bahse konu 28. madde şu şekilde düzenlenmiştir:

Zaten hantal olan Kamu, bu yeni uygulamalar ile daha da hantallaşacak ve muhtemelen Hükümet tarafından bu komisyonlarda çalıştırılmak üzere de yeni istihdamlar yapılacaktır. Taşınmaz Malların fiyatlarının belirlenmesi konusunda hiçbir bilgi birikimine ve deneyime sahip olmayan Gelir ve Vergi Dairesi Şube Amirlerinin bu konuda ne kadar doğru kararlar alacağı şimdiden tartışma konusu olacaktır. Geçtiğimiz aylarda uygulanan “Vergi Affı” kapsamında 24 aylık taksitlendirmeyi ilgili Vergi Memurunun keyfiyetine bırakan yasal düzenlemede yaşanan sıkıntılar daha dün gibi aklımda. Hatta ilk kez söylüyorum ama, geçtiğimiz hafta yayınladığımız Gelir Vergisi Değişiklik Yasası’nın yürütmesinden Maliye Bakanlığı sorumlu değil, onun yerine bu yasal düzenlemenin yürütmesinden yine Gelir ve Vergi Dairesi sorumlu. Şimdi de ayni Gelir ve Vergi Dairesi KKTC deki taşınmaz malların bedellerinin belirlenmesinde Başkanlık yapacak. Tabi hemen herkesin aklına bir soru gelmiştir. Peki Belediye sınırları dışında kalan taşınmaz malların değerleri nasıl belirlenecek? Bu yeni yasada o da düşünülmüştür;

MAL TAZMİN KOMİSYONUNUNUN PAZARLIK PAYI ORTADAN KALKIYOR…

Bütçe açıklarına fon sağlamak amacı ile yükseltilecek taşınmaz mal vergilerinde öngörülen hatalı uygulama şu şekilde örneklenebilir; bugün KKTC sınırları içerisinde var olan tüm Taşınmaz Malların toplam değeri (arazi-tarla-bina v.s..) 1.000 TL olarak kabul edilir ise demek ki Emlak Vergisinin (taşınmaz mal vergisinin) hesaplanmasında baz alınan vergi matrah da 1.000 TL dir. Gelir ve Vergi Dairesinin başkanlığında yapılacak olan yeni değerlemeler sonucu tapuya da bildirilecek değerler sonrasında bu değer 10.000 TL yükselir ise, dolaylı olarak Emlak Vergisinin (taşınmaz mal vergisinin) hesaplanmasında baz alınan matrah da 1.000 TL den 10.000 TL ye yükselecektir. Böylece Hükümet, tahsil edeceği emlak vergisinde büyük bir artış öngörmekte ve bütçe açığını belirli bir oranda kapatmayı hedeflemektedir. Ama etkileri hesaplanmadan yapılan bu yasada aleyhimize oluşacak bir gerçek Hükümet tarafından hiç hesaba alınmamıştır. Kuzeyde yapılacak bu taşınmaz mal değer artışı, bugün iadesini veya tazminini gerçekleştirmekte olduğumuz Türk koçanlı olmayan özellikle arazi ve tarla durumundaki taşınmaz malların da değerini ciddi oranda artıracak ve kayıt altına alacaktır. Bu kayıtlara sahip eski mal sahibinin Mal Tazmin Komisyonu karşısında talep edeceği bedel yasal bir zeminde ve Mal Tazmin Komisyonunun pazarlık payını yok edeceği bir bedelde olacaktır. Acaba Hükümet bugün sürmekte olan görüşmelerdeki “MÜLKİYET” başlığını hiç inceledi mi? Bu Yasa ile uygulamaya konması planlanan bu yenilikler ülkenin sadece mali veya ekonomik pozisyonunu düzenlememektedir. İki toplum arasında görüşülmekte olan Mülkiyet sorununda da bizlerin aleyhine, Güneyin ise lehine büyük bir değişik içermektedir.

Mal Tazmin Komisyonunun kurulduğu günden beri Kuzeydeki Rum Mallarının tazmin etmesi ve bunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince de tanınmış olması, Kuzey’in kapsamlı bir çözüm öncesinde elinde bulundurduğu en büyük kozlardan biridir. Bugüne kadar birçok başvurunun yapıldığı Mal Tazmin Komisyonunda, Rumların talep etmiş oldukları taşınmaz mal bedelleri, ilgili komisyon tarafından değerlenmekte ve karşı tarafın talep ettiği yüksek bedellere karşın, mevcut tapu kayıtlarındaki değerler üzerinden pazarlık yapılarak varılan anlaşma sonrasında tazmin edilmektedir. Bu bağlamda örneğin bugün Girne Alsancak bölgesinde dönümü 35-45 bin STG olan türk malı harici arazi ve tarla niteliğindeki taşınmaz mallar, güneyden gelen tazmin başvurularında dönümü en az 150-200 bin stg olarak talep edilmektedir. Ancak komisyon bu taşınmaz mallar ile ilgili tapu kayıt değerleri üzerinden yaptığı araştırmalar ve pazarlıklar sonucunda, bu taşınmaz malları ortalama 50-55 bin STG aralığında tazmin etmektedir.

Hükümetin kapalı kapılar ardında, bütçeye gelir sağlamak adına değiştirmeyi planladığı Taşınmaz Mal Vergisi Yasası sonrası ciddi oranda yükseleceğini öngördüğü taşınmaz mal bedellerini kayıt altına alınarak emlak vergilerindeki “Taşınmaz Mal Vergisinin Matrahını” da dolaylı olarak yükseltmeyi hesaplamaktadır. İnanılması güç olsa da Gelir ve Vergi Dairesi Şube Müdürlerinin başkanlığında kuracağı bu mal takdir komisyonlarınca belirlenecek yüksek yeni Taşınmaz Mal Bedelleri sonrası, Mal Tazmin Komisyonuna başvuracak Rumlar ile yaptığı pazarlık payı elinden alınmış olacaktır. KKTC Hükümetince belirlenecek yeni ve yüksek taşınmaz mal bedellerinin tazminini yapamayacak olan Mal Tazmin Komitesi de böylece işlevlerini yüksek maliyetlerden ötürü askıya alacaktır. Eeeee sonuç! Hükümet reform yaptı, emlak vergisini artırdı.

Bugüne kadar Güney bizlere Kuzeydeki mallarımız ile ilgili yazılı, kayıt altına alınmış herhangi bir güncel değer bildirdi mi? Bizler istesek bu bilgiye ulaşabilir miyiz? Ama şimdi biz bunu yapıyoruz. diyoruz ki gitme mal tazmin komisyonuna malın değeri için pazarlık yapmaya, onun yerine zaten malın yeni bedeli sırf emlak vergisi matrahı artsın diye KKTC Hükümetince artırıldı, git o değeri baz al seni ödesinler. Pazarlık da yapma ne de olsa bu değer KKTC Devletinin kendi beyanlarıdır!!! Yok ben artık bir şey diyemiyorum çünkü bu ülkeyi yönetenlerin vazgeçtim ekonomi bilgisinden, ülkenin içinde bulunduğu özel durumun dahi haberleri yok. Bu uygulamayı yaparsın. Yaparsın ama şimdi değil. Kapsamlı bir çözümün altında Mülkiyet sorunu çözümlendikten, tazmin – iade işleri bittikten sonra.

HÜKÜMET KKTC nin TAŞINMAZ MAL ENVANTERİNİ ÇIKARTMALI…

Bugün Hükümet, KKTC sınırları içerisinde sahip olduğu taşınmaz mal dahil hiçbir ekonomik varlığının ve nüfusu hakkında detayını bilgiye sahip değildir. Hiçbir envanteri olmayan Hükümet bugün adına reform dediği uygulamaları hayata geçirmeye çalışmaktadır. Doğrudur, ülkedeki mali politikaların yeniden düzenlenmesi ve yasal çalışmalarının hazırlaması gerekmektedir. ama bu şekilde ben yaptım oldu mantığı ile değil. Bence reform paketi altında hayata geçirilecek olan tüm yasal düzenlemelerin bir kez daha gözden geçirilmesi ve daha uygun bir alternatif yol bulunmasına gerek vardır. Çünkü her bir düzenleme, başka bir uygulamayı olumsuz yönde etkilemektedir.

TAŞINMAZ MAL VERGİSİ REFORMU NASIL YAPILAMLI…

Taşınmaz Mal Vergisi Yasasının değişikliğinden önce bu ülkede bina ve konutlar için Zorunlu Afet Sigortası yasası hazırlanmalı ve bağımsız sigorta şirketleri tarafından ülkedeki tüm bina ve konutların değerleri saptanmalıdır. Emlak Vergisini toplaması öngörülen Gelir ve Vergi Dairesi ise yapacağı bir yasal düzenleme ile emlak vergisine konu matrahı Zorunlu Afet Sigortasında belirtilen taşınmaz mal bedeli üzerinden tahsil etmelidir. Böylece hem sigortacılık sektörüne yeni bir finansman derinliği kazandırmış oluruz hem de zaman/fayda ekseninde Devlet kazançlı çıkmış olur. Ayrıca oluşturulacak Zorunlu Afet Sigorta fonu ile Hükümet olası doğal afetler için belirli bir brikim yapar hem de bu alanda hizmet veren kurumların başında gelen Sivil Savunmaya yeni bir kaynak yaratmış olur.

Maliye Bakanlığı mevcut düşük emlak vergisinin yükseltilmesi noktasında haklı olabilir. Ama bu verginin dayanağı olan taşınmaz mallarda özellikle de üzerinde hiçbir yapı olmayan arazi ve tarlalar ile ilgili ülkenin özel bir durumu var. Şu an bu arazi ve tarlaların tazmini yapılıyor ve ciddi bir başvuru da var. Mal Tazmin Komisyonu başvuran Rumların taleplerini, mevcut tapu kayıtları üzerindeki değeri de dikkate alarak belirli bir pazarlık süreci sonrasında tazmin etmektedir. Kapsamlı bir çözüm öncesinde böyle bir uygulamanın hayata geçirilmesi gerçekten de Güneye’e, Kuzeydeki malların değeri ve tazmini noktasında ciddi haklar doğuracaktır.

Kategori
Etiketler

Henüz mesaj yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kategoriler
Arşivler