Dünya genelinde;

Sosyoekonomik olarak son yüzyılda hızlanan GLOBALLEŞME (Küreselleşme) akımı, yaşanan Covid-19 süreci sonrasında sistemin oldukça kırılgan bir yapıda olduğunu gözler önüne sermiş durumdadır. Başta sağlık, insan yaşamı ve ekonomik tedbirler açısından her ülkenin kendi gerçekliği ve yetersizliği ile yüzleştiği Covid-19 süreci ‘deglobalization’ yani küreselleşmenin geri çevrilmesi akımına hız kazandırmış oldu. Ekonomik yıkımın halen boyutu-bedeli ve geleceği belirsiz. Birçok ülke ve Avrupa Birliği süreç içerisinde para basarak fon yaratmaya ve nakit sıkışıklığını ortadan kaldırmaya çalışmakta. Sonraki süreçler için herkes temkinli ama tüm dünya şunun farkında; önce NAKİT…

KKTC özelinde;

Dünya bir yana KKTC bir yana. Ülkemizde hiçbir sıkıntı yok. Ne nakit ihtiyaç var, ne işsizlik, ne ekonomik sorun ne de Covid-19. Tam bir BAŞARI HİKAYESİ. Masal gibi … Ama Masalın tanımına ters. Masal dediğimiz; Tamamen hayal ürünü olan, bilinmeyen bir yer ve zamanda geçen, dinleyicileri inandırmak iddiası bulunmayan nesirle söylenen kısa hikaye türüdür. KKTC Masalı ise; Tamamen gerçek olan, bilinen bir zamanda ve yerde geçen, yaşayanların inandığı ve 46 yıldır süren trajikomik olayların yaşandığı hikayelerden oluşur. Covid-19 süreci içerisinde KKTC de yeni bir Masal daha yaşandı ve yaşanmakta…Şöyle başlıyor masal;

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; pireler berber, develer tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken KKTC diye bir ülke varmış. Her tarafı yeşilliklerle kaplı, sokakları-caddeleri bal dök yala kadar temiz, zenginlik ve refahın adil dağıldığı çok mu çok mutlu bir Halk yaşarmış… Ülkede yaşayan halkı STATÜKO olarak tanımlanan ve Hükümet edenler ile birlikte SENDİKALAR ve onlara sadık Kamu Çalışanları yönetirmiş. Halk bu SATÜKODAN o kadar çok memnunmuş ki, her zaman desteklemiş. Bu üçlü dışında kalan halk ise, Özel Sektör diye bir kurumda STATÜKODAN artan kırıntılar ile yaşamaya çalışırmış.

Bu mutlu ve adil ülkeye bir gün Covid-19 diye bir hastalık musallat olmuş. Hastalık hızla yayılmasın diye STATÜKO hemen her yeri kapatmış. Üç ay kimse sokağa çıkmamış. Bu süre zarfında STATÜKO ya tabi herkes evde oturarak maaşını bir tamam almış. Özel Sektör çalışanı diğer halk ise, dışlanmış olmanın verdiği üzüntü ile büyük bir belirsizliğe düşmüş. Ama bu hiç önemli değilmiş. Çünkü ülkede var olan zenginlik ve refahın tek tüketim hakkı Kamu Çalışanlarına ait olmasından dolayı ve Kamunun Özel Sektörden 3 kat büyük olması nedeni ile Özel Sektördeki azınlık hiç sesini çıkartamamış.

Günler geçmiş, salgın hastalık riski süre dursun STATÜKO yönetimindeki ülkede planlı-programlı normalleşme süreci başlamış. Üç aylık sürede tüm hazırlıklarını tamamlayan, hastaneler yapan, hastalık için tedbirler alan STATÜKO hemen yeni dönemki seçimlere hazırlanmaya başlamış. Zevki sefa içerisinde evde 3 ay oturarak tek kuruş kaybetmeyen Kamu, Özel Sektöre ; “Çalış Kazan Bizim Paramızı Öde” emrini vermiş… Bu yaşamdan hiç şikayeti olmayan Özel Sektör yıllardır yaptığı gibi sesini hiç çıkartmadan çalışmaya başlamış.

Ama günlerden bir gün bir deli çıka gelmiş. STATÜKO nun yönettiği bu ülkenin Dünyanın en kötü ülkelerinden biri olduğunu anlatmış. Deli ya, kimseler inanmamış…Zamanlar geçmeye devam etmiş… Deli de her yerde herkes ile konuşmaya devam etmiş. STATÜKO’nun yarattığı baskıya aldırmadan hem de… Günün sonunda halk da delirmiş olacak ki delinin söylediklerine inanmışlar. Az ve azınlık dahi olsalar bu yönetim sistemini değiştirmeye karar vermişler. Ama STATÜKO denen sistem hemen bu delilere Kamuda iş vererek / işe alarak durumu normalleştirmiş. Her isyan edeni Kamuda işe almaya başlayan STATÜKO hayatını zenginlik ve refah içerisinde yaşamaya devam etmiş…

Ve

Gökten üç elma düşmüş;

Bir tanesi Hükümet edenlere,

Bir tanesi Sendikalara,

Bir tanesi de Kamu Çalışanlarına…

Elmaların sapı da Özel Sektör çalışanlarına…

Mutlu mesut yaşayıp gitmişler…

Bu Masaldan çıkartılacak ders; herkes konuşur-herkes eleştirir ama herkes STATÜKO nun varlığından memnun…Böyle gelmiş böyle gider, çünkü halk bunu istiyor…Ta ki bir gün bir başka deli gelene kadar…

Kategori
Etiketler

Henüz mesaj yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kategoriler
Arşivler