“Vergi Sistemi”

Kayıt dışı ekonomi kavramı; bilinen istatistiki yöntemlere göre tahmin edilemeyen ve gayri safi milli hasıla hesaplarını elde etmede kullanılamayan gelir yaratıcı ekonomik faaliyetlerin tümüdür.

Başka bir ifade ile kayıt dışı ekonomi, belgeye hiç bağlanmamış yada içeriği gerçeği yansıtmayan belgelerle gerçekleştirilen ekonomik faaliyetlerin devletin bilgisi dışına taşınmasıdır.

Kayıt dışı ekonomi, kamunun denetimi dışındaki ekonomik faaliyetler olarak da tanımlanabilir.

Bireylerin veya işletmelerin ekonomik faaliyet ve işlemlerini kamunun denetimi dışında tutmasının en önemli nedeni ise vergi kaçırma arzusudur.

Bu bağlamda tanım olarak belirtecek olursak; geniş anlamda vergi kaçakçılığı, vergiye karşı koyma olarak nitelendirilmektedir.

Dar anlamıyla vergi kaçakçılığı ise, vergi kanunlarına aykırı davranmak ve kanunları uygulamakla görevli bulunan idarenin aldığı önlemlere karşı gelmek suretiyle, ya da az vergi ödemek şeklinde olabilmektedir.

Bu çerçevede, yasaklanmamış faaliyetlerden olup bilinçli olarak kayıtdışı kalan işlemler ve bu işlemler dolayısıyla ortaya çıkan vergi kayıp ve kaçağı önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.

Gölge ekonomi, gizli ekonomi, saklı ekonomi, yeraltı ekonomisi, alacakaranlık ekonomisi, gayri resmi ekonomi, resmi olmayan ekonomi, enformel ekonomi, ikincil ekonomi veya en genel tanımı ile kayıtdışı ekonomik faaliyetler, bir ülkenin başta sosyo-ekonomik dengelerini derinden sarsan, ilgili ülke piyasasındaki vergi maliyetlerini artıran ve adaletsiz bir rekabet ortamının oluşmasına neden olan büyük ölçekli bir sorundur.

Kayıtdışı ekonominin ortaya çıkışı farklı ülkelerde farklı nedenlere dayanmaktadır.

Gelişmekte olan küçük ekonomilerde kayıtdışı ekonomi ve nedenleri genellikle vergisel faktörler, işgücü piyasasına yönelik yetersliz düzenlemeler, aşırı korumacılık, yüksek vergi oranları, beklenmedik nüfus artışı/kentsel göç gibi nedenlere dayanmaktadır.

Ülkenin Siyasi oluşumu,Ekonomik yapısı,ekonomik verimlilikği,işletmelreinin büyüklüğü, bürokrastik işlemleri ve benzeri diğer birçok farklı neden de kayıtdışı ekonomiyi etkileyen unsurlardandır.

Ülkemizde tüm sektörlerde küçük işletmelerin yaygın olması kayıtdışılığa ortam hazırlayan önemli faktörlerden biridir.

Küçük işletmelerin yaygınlığı bir taraftan izleme ve denetlemeyi zorlaştırırken, diğer taraftan bu işletmelerin pek çok yasal düzenlemelerin dışında kalmalarına yol açmaktadır.

Sermaye açısından da güçsüz olan işletmelerimizin rekabet ortamının adil olmadığı ve yüksek maliyet yaratan vergi sistemi karşısında “kayıt dışı faaliyetlerde bulunmaları” pek da anlaşılması zor bir olay değildir!!!

Vergi sistemi KKTC’de kayıtdışı ekonominin ortaya çıkışında ve hızla büyümesinde en etkin faktörlerden biridir.

Vergi oranlarının yüksekliği, vergi oranlarının sık sık değişmesi ve ek vergilerin konulması (fonlar), vergi mevzuatındaki karmaşıklığın, kanunların anlaşılabilirliğinin ve uygulanabilirliğini zorlaştırılması, mevcut vergi sistemindeki ceza sisteminin yeterince caydırıcı olmaması, vergi kanunlarını uygulamakta olan birimlerin bürokratik işlemlere boğulmuş olması ve konusuna hakim olmayışı, vergi sisteminin ekonominin kayıt dışına kaymasındaki en büyük etkenler olarak sıralanmaktadır.

Vergi politikası günümüz ekonomilerinde hem devletin temel görevlerinin finansmanı hem de tam istihdam ekonomilerine ulaşmak amacıyla “genişleyici maliye politikası” amacı çerçevesinde kullanılmaktadır.

Temel ilke, vergi politikasının rekabetçi piyasa ekonomisisin öngördüğü “nispi fiyat yapısını” bozmamasıdır.

Ortalama vergi oranının sadece asli görevlerine odaklanmış (asayiş, ulusal güvenlik, yerel idareler, denetleme v.b.) bir kamu hizmetini finanse eden bir anlayışın ürünü olması gerekmektedir. Her durumda vergi mevzuatı, kısa, anlaşılabilir, gri alanlardan mümkün olduğunca arınmış olmalı; vergi denetimi bir düzenleyici kurum niteliğinde ve anlayışında çalışabilmeli, şeffaf ve hesap verebilir olmalıdır.

Vergi oranı bir yandan kamu hizmetini görebilmek amacını gütmeli, öte yandan vergiden kaçışı ve kayıt-dışı ekonomiyi tetiklememelidir.

Kayıt-dışı ile mücadele üretkenlik ve rekabet gücü açısından esastır.

Kayıt-dışı ile mücadelenin tam olarak yapılamadığı ekonomilerde verimlilik ve rekabet ortamından ve son kertede sürdürülebilir büyüme ortamından uzaklaşmak söz konusudur.

Güney Kıbrıs ile olası federal bir çözüm sonrasında yaşanacak olan en büyük sıkıntılardan biri olan “Yüksek Vergi Oranı Maliyetleri” KKTC ekonomisinin neden kayıtdışına çıktığının en önemli göstergesidir.

Güney Kıbrıs ile KKTC arasındaki “Vergi Oranları” ciddi farklılıklar göstermektedir. En basit örnek ile Güney Kıbrıs’da Kurumlar Vergisi yükü %10, KKTC’de ise %23,5’dir. KKTC’de kişisel vergi muafiyeti 14 bin Türk Lirası iken, Güney Kıbrıs’da 19 Bin Euro’dur.

Kategori
Etiketler

Henüz mesaj yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kategoriler
Arşivler