“Edebiyat alanında nasıl yorumlanır bilemem ama ekonomi açısından somut pek bir içeriğe sahip değil.””
Uzun bir zamandan beri kamuoyunu meşgul etmekte olan “2013-2015 dönemi Ekonomik Paket” geçtiğimiz günlerde imzalanarak toplumun bilgisine sunuldu.
Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi çalışmaları kapsamında bugüne kadar yayınlanan raporlar, Dünya Bankasının yayınlamış olduğu raporla ve başta Ticaret Odası’nın “Rekabet Edilebilirlik” raporlarının içerikleri ile nerdeyse bire bir benzerlik gösteren rapor, tam bir derleme rapor olarak dikkatleri çekmekte.
2000 yılı sonrasında bu ülkede hizmet vermiş olan birçok sivil toplum örgütünün yayınladığı raporların içerikleri ile ayni bulgu ve çözümleri içeren rapor, kanımca beklentilerin çok altında kalmış durumda. Geleceğe yönelik olarak yapılacaklardan bahsedilen rapor, Siyasi olarak Hükümete uzunca bir zaman sağlamakla birlikte, bugünün gerçeğinde daralan ekonominin ayağa kalması için herhangi kısa vadeli somut bir çözüm içermemektedir.
Mart 2013’den başlaması öngörülen hedeflere ilişkin yasal çalışmalar henüz başlamamış olsa da, belirlenen hedefler kapsamında bu uygulamaların eksiksiz olarak hayata geçirilebilme olasılığı, mevcut siyasi kaos içerisinde bence pek de mümkün değil. Ama seviniyorum çünkü yine de bir niyet var ortada.
Raporu hazırlayan uzman arkadaşlarımız belli ki çok çalışmışlar. Ülkedeki kronik sorunları belirli tarihler kullanarak, “bold” ve “italic” karakterlere bolca yer vererek güzel başlıklar atıldığı ve etkin bir Türkçe kullanılarak kaleme alınan rapor “Edebiyat alanında nasıl yorumlanır bilemem ama, ekonomi açısından pek bir içeriğe sahip değil.” Bu raporun gerçek adı;
“EKONOMİK TEMENNİLER RAPORU” olarak düzeltilmelidir.
Dediğim gibi, birçok benzeri raporda yer alan ayni bulgular ki bunlar DEİK-Ticaret Odası Raporlarında da açıklandığı üzeredir, tamamen benzerlik taşıyan ve “ ilgili Yasal düzenlemeler yapılacaktır”, ” desteklenecektir”, “ .. Yasası çıkartılacaktır”, “ .. Eylem Planı hazırlanacaktır” ifadelerini içermektedir.
Özet ile bugün için hiçbir EYLEM içermeyen, geleceğe dönük olarak araştırma-geliştirme ve sonuç üçgeninde yapılması gerekenleri tarih bazlı belirleyen sıradan bir rapordur önümüze konan.
Somut Yasal çalışmaların başlaması en erken 3 (üç) ay. Bu kadroların oluşturulması herhalde bir 2 (iki) ay da o sürer. Bu arada yeni istihdamlar da yapılır ki bir söyleme göre 300 yeni istihdam yapılacak ve en önemlisi, Haziran 2013’e kadar “Kamu Yönetimi Eylem Planı Hazırlanacak” !!!!UTGULANMAYACAK yanlış anlamayın, Plan hazırlanacak
Hükümeti tebrik ediyorum. Yine bir şekilde topu taca atmayı başardı Ekonomik İşbirliği Protokolü’nü yerine getirmeyen tarafın cezai müeyyidesi nedir bilmiyorum ama Siyasi bir başarı kazanıldığı kesindir.
Şimdi basında ardı ardına mevcut pakete %100 destek veren sivil toplum örgütlerine, yazar arkadaşlara ve bazı kuruluşlara soruyorum? Bu raporun somut olarak öngördüğü ve uygulamaya koyacağı hangi düzenlemeler var? Evet, niyet olarak iyi ama geçmişte de bu programlar vardı, ne oldu? Evet, doğru ortada bir gaye, uğraş var ama “tam destek veriyoruz”, “mükemmel” gibi abartılı açıklamaları yapanlar biraz adil olsunlar Bu Hükümet bu programı uyguladığında onu hepimiz ayakta alkışlarız orası kesin ama dereyi görmeden paçaları sıvamak pek doğru değil.
Sadece KKTC değil tüm Dünyada Siyaset ile Ekonomi iç içe geçmiş bir durumdadır. Hiçbir Devlet ve o Devleti yöneten Hükümet “Siyasi Arenadaki varlığını Ekonomik gerçeklerden soyutlayamaz” Gerçekle bağdaşmayan ve sadece Siyasi fark yaratmak adına Ekonomiyi kullanan Siyasetçilerin yaptığına diğer bir ile de “Politika” denir. KKTC’de alışıla gelmiş en büyük vaatlerden olan “Kamu Reformu” yine bu Ekonomik Temenniler Raporunda yerini almıştır. Yakın geçmişimize bakıyorum da, özellikle Türkiye’de benzer vaatler ile seçim kazanmış siyasilerimiz bugünün Türkiye’sinde hiçbir noktada yer almamaktadırlar;
DEMİREL: NE VERİRLERSE BENDEN 5 FAZLASI
Süleyman Demirel pek çok kez meydanlara çıktı Seçmenine pek çok vaatte bulundu Ama en unutulmayanı, “Ne verirlerse benden 5 fazlası” oldu
ÇİLLER: 2 ANAHTAR
“Kırat”ı Demirel’den devralan Tansu Çiller de “herkesi konut ve otomobil sahibi yapacağız” diyerek, 500 günde 2 anahtar sözü verdi
ERBAKAN: FAİZ KALKACAK
Adil düzenin fikir babası Necmettin Erbakan da yıllarca, “faizin kalkacağı sözü”nü verdi
Bu vaatler o dönem günlerce konuşuldu, liderlere yüzbinlerce oy getirdi Ama bu vaatlerin pek çoğu fiiliyata değil, tarihe geçti
UZAN: MAZOT 1 YTL OLACAK
Genç Parti lideri Cem Uzan mazotun 1 YTL olacağını, üniversite sınavının kalkacağını söylüyor
BAŞ: EV HANIMLARINA 500 YTL
Haydar Baş’ın lideri olduğu Bağımsız Türkiye Partisi ise “milli ekonomi modeli” adı altında her ev hanımına 500 YTL maaş, 15 bin YTL doğum ikramiyesi vereceğini anlatıyor
Henüz mesaj yok