Son iki haftadan beri ülke gündemine oturan “RENKLİ KİMLİK” uygulamalarını farklı bir açıdan tartışmaya açmak istiyorum.
Olayın sosyal veya insani boyutu haricinde bir de ekonomik boyutu var.
Kontrol altına alınmayan ve her yıl af yasalarının uygulandığı “Yabancı İşçi” sorunu, KKTC ekonomisinin kanayan en büyük yarasıdır.
Bu gerçekten hareket ile kayıt dışı iş gücü ile savaşamayan Devlet, şimdi de yeterli denetim mekanizması olmadan, adil, rekabetçi ve şeffaf bir reel sektör oluşturmadan, ülkede vatandaş olmayanlara “şahıs işletmesi” kurma izni vermeyi planlıyor!!!
Bugün KKTC’de yaşayan yabancı uyruklular şahıs işletmesi kuramamaktadırlar.
Bunun yerine ancak Limited Şirket kurabilmekte ve bu şirket kuruluşlarında da Devlet en az 100.000 USD sermaye şartı aramaktadır.
Amaç ülkeye yatırım yapacak olan yabancıların sermayelerini yurtdışından getirmeleri ve sermaye yapısı güçlü olan yabancıların bu ülkeye yatırım yapmasını sağlamaktır.
Ancak “Beyaz Kimlik” ile birlikte KKTC’de yaşamakta olan tüm yabancı uyruklulara “İşyeri Açma” izni veriyoruz.
Bu konu iki farklı gerçeği ortaya koymaktadır.
Birincisi zaten kayıt dışı çalışan birçok işletme kayıt altına alınacak düşüncesi, ikincisi ise KKTC SERMAYESİNİN ZAMAN İÇERİSİNDE EL DEĞİŞTİRECEĞİ GERÇEĞİ.
Beyaz kimlik uygulamasının hemen ardından bakın görün ardı ardına yabancılar tarafından şahıs şirketleri kurulacak.
Muhtemelen öncelikli olarak emek odaklı tüm iş kollarında bu şahıs şirketleri faaliyet göstermeye başlayacak.
Bu ani artışa cevap verebilecek yetişmiş personelimiz ve teknolojimiz var mı?
Hayır yok!!!
Hızla kurulacak yüzlerce yeni şirketi denetleyebilecek.
Peki bu uygulama Kıbrıslı İş adamlarını nasıl ve ne kadar etkileyecek hesaplayan var mı?
Hayır yok!!!
Adil Rekabet şansı bulunmayan Reel Sektör bu durumdan nasıl etkilenecek?
Yerli İş adamları zamanla sermaye kaybedecek!!!
Beyaz Kimlik uygulaması ekonomik açıdan olumlu ve olumsuz yanlarını içinde barındıran, üzerinde daha çok konuşulması, düşünülmesi ve yeterlilik şartlarının oluşturulması gereken bir konudur.
Bugün bir yabancı uyruklu şirket kurulduğu zaman, yabancı şirket direktörü Vergi Dairesine 18 ay vadeli ortalama 15 bin Türk Lirası değerinde teminat mektubu vermektedir.
Bunun amacı yabancı ortakların Devlete olan yükümlülüklerini yerine getirmedikleri zaman Devletin olası zararının belirli bir oranda karşılanabilmesi adınadır.
Peki beyaz kimlik sahiplerinden bu teminat istenecek mi?
Hayır ise yarın sabah cebinde 100 TL’si olan bir şahıs şirketi kuracaklardır.
Diğer bir konu ise KKTC’de çok ilginç yasalar var.
Örneğin İnşaat Şirketi ve Turizm Acentesi kurabilmek için tüm Şirket ortaklarının %100 KKTC vatandaşı olması şartı aranmaktadır.
Beyaz Kimlik Kartı sahipleri bu şirketleri kurabilecek mi?
Yabancı sermayenin ülkeye katkısı ancak sermaye ile olur.
Bu örnekte böyle bir sermayeden bahsetmek mümkün değil.
O zaman burada amaç ne?
İş gücünün tamamına yakını yabancı çalışanlardan oluşan ülkemizde iş yeri açmayı da bukadar kolay bir hale getirir isek yarın sabah 100 TL’ye kurulacak her işletme yine kendi yanında çalıştırmak için yurt dışından 3-5 kişi getirecektir.
Seyreyleyin şimdi cümbüşü.
Burada amaç ekonomik hacmi büyütmek ise YÖNTEM YANLIŞ.
Burada amaç kayıt dışı ekonomi ile savaş ise yine YÖNTEM YANLIŞ.
Burada amaç ülke ekonomisinin dengelerini değiştirmek ve sermayenin el değiştirmesini sağlamak ise o zaman YÖNTEM DOĞRU
Öncelikli olarak Beyaz Kimlik ile iş yeri açacak olan yabancı uyruklu insanlar genelde esnaf ve zaanatkar kesim olacak.
Bu konuda geçtiğimiz günlerde esnaf ve zanaatkarlar odasının açıklamalarını dinledim.
Onlar da tepkili.
Onların da haklı olduğu pek çok konu var.
Söylediğim gibi, bu renkli kimlik uygulaması; insan hakları, evrensellik, eşitlik, sosyal adalet v.b birçok konudan bakıldığında farklı yorumlanabilir ancak ekonomi hayatı için bence sonu planlanmamış ve her an patlayabilecek olan bir bomba gibi
Henüz mesaj yok