Basiretsiz Yönetimler yüzünden geldiğimiz bugünlerin halen telafisi mümkün yeter ki Toplum uyanışa geçsin…”

Bu aralar herkes sus pus ülkedeki İktidar partisinin Başkanlık seçim sonuçlarını bekliyor… Her halde tarihte hiçbir ülke yoktur ki her İktidar döneminde parti içi çekişmelerden dolayı bu kadar belirsiz dönemler yaşasın…

Ülkemizde 2007 yılı sonrasında ardı ardına yaşanan seçimler yaşanmakta olan ekonomik yıkımın en temel nedeni olmuştur. Siyasi istikrardan ve toplum için siyasetten uzak bir yapıda yönetilen Kıbrıs Halkı sadece var olabilmenin savaşını vermektedir.

Günler haftaları, haftalar ayları, aylar da yılları kovalaya dursun KKTC ekonomisi ve sosyal yapısı her geçen gün telafisi mümkün olmayan yıkımlar ile sarsılmaktadır. Bir düşünüyorum da, KKTC’nin Siyasi tarihine damga vurmuş birkaç Siyasetçi ve bürokrat haricinde herhalde bugüne kadar Siyaset sahnesinde izlediğimiz birçok seçilmiş veya atanmış kişi başka bir ülkede yaşamış olsalar idi anca ve anca Meclis’in önünden yürüyerek geçebilen sıradan insanlar olurdu…

Özellikle son 15 yılda Kamu Sektöründe çalışmakta olan tecrübeli Bürokratların da emekliye ayrılması ile gittikçe kötüleşen Kamu Yönetimi, artık Halkı İsyan ettirecek bir noktaya gelmiştir. Yıllar içerisinde kalifiye eleman sayısı azalan ve siyasi rant uğruna ehliyetsiz insanlarla doldurulan Kamu, onu yöneten seçilmişlerin de yeteneksizliği ile ülkeyi hem ekonomik hem de sosyal olarak bugünkü çöküşe sürüklemiştir.

Ada ekonomisini ayakta tutan orta kesimin, yanlış Kamu Politikaları ile yok olması ve 2004 sonrası toprak satışı ile yaratılan sermayenin verimli / etkin kullanılamamış olması ülkenin ekonomik tarihindeki en büyük fırsatın kaçırılmasına neden olmuştur. Bu tarihi fırsatı kaçıran KKTC ekonomisi 2008 yılında ortaya çıkan Global Ekonomik Krizden çok önceleri ivme kaybetmeye başlamıştı. 2009 seçimlerine “kurtuluş” gözü ile bakan toplum, bu günlerde o günleri mum ile arayacağını bilemezdi tabi ki…

Ben her zaman bir konuda iddialı olmuşumdur, o da bu ülkenin ekonomik kaynaklarının kendi kendine yetebileceğidir. Ancak bakıyorum da gelmiş geçmiş tüm iktidarlar bu toplumu dışarıya bağımlı yaşatabilmek için ellerinden geleni yapmışlar ve bu ülkenin tüm kaynaklarını kendi iktidarlarının devamı için yandaşlara dağıtmayı “ülke yönetmek” sanmışlar. Ülkeyi yöneten birçok Siyasetçi hiçbir zaman bu toplumun zekasına ve azmine inanmadı!!! Bugün Meclis’te görev yapmakta olan tüm Siyasi Partilere söylüyorum; “Hepiniz bir olsanız, Mesarya Ovasında 100 dönüm alan içerisinde 50 kişiyi yönetemezsiniz”… Sizi var eden ve koruyan bu çarpık Sistemin en büyük aktörlerinden olan Halk, size de diyorum ki “Toplum olma bilincinden uzak, kişisel menfaatler üzerine kurulmuş olan bu yaşamınızın sürebilmesi için bu Siyasetçilere muhtaçsınız. Ama gün gelip de yok olduğunuzda sakın ha üzülmeyin !!!”

Bu ülkede konusunda uzman, başarılı, vatanını seven ve dürüst olan o kadar çok insan var ki!!! Nedendir bilinmez bu insanlar Siyasetten kaçıyorlar. Çoğu zaman soruyorum neden diye? Çünkü bu halk o türde insanları seçmez… O insanlar yapamayacakları için söz vermezler… Vaat vermez, yalan söylemez, rant sağlayıp kendi ve kendisini var eden yandaşlarını kollamazlar… Dolayısı ile de siyasette var olamazlar!!!

Köydeki Ahmet dayı, Şehirdeki Mustafa Amca soruyor “Kızımı işe alacak mısınız?” Eğer cevap evet ise ve hatta müdür de yapacak ise kap bayrağı düş sokaklara… Yok cevap hayır ise, kime ne o Siyasetçinin ülke için yaptığı veya yapacağı çalışmalardan!!! Her gün birileri bir şeyleri protesto etmek için yollarda. Protesto yapanların ne istediği belli değil, Hükümetin de hiç umurunda değil zaten… Bu ülkede sadece 2012 yılında 130 kişiden fazla insan Bakanlar Kurulu Kararı ile vatandaş yapıldı, var mı konuşan? Yok!!! İflas etmiş Kamuya yüzlerce istihdam sürüyor, var mı buna dur demek için yürüyen herhangi bir Sendika-Oda-Kurum-Kuruluş? Yok!!!

Hükümetlerin almış olduğu birçok kararı yayınladığı Resmi gazeteleri alın ve inceleyin. Alınan 10 kararın 8 tanesi İktidarın devamlılığı için yandaş kayırımları ile dolu. En son 151 sayılı Resmi Gazete’de 9 kişi vatandaş yapılmış… Hakkını vermek lazım Hükümet 152 sayılı Resmi Gazetede toplum için de bir karar almış; DEVLET DAİRELERİ, ama sadece DEVLET DAİRELERİ elektriğin kilovat saatini 0,75 kuruştan değil, 045 kuruştan kullanacak. Eee sorarım size vatandaş kaçtan kullanıyor? Bu farkı kim ödeyecek? Elektrik kurumu neden batmasın? Anlaşılacağı üzere KKTC tam bir çiftlik… Kim iktidar ise Ağa da o… Basiretsiz Yönetimler yüzünden geldiğimiz bugünlerin halen telafisi mümkün yeter ki Toplum uyanışa geçsin…

Kategori
Etiketler

Henüz mesaj yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kategoriler
Arşivler