Yaşanmakta olan Global kriz göstermiştir ki, Devlet bütçelerinde bütün önlemlere rağmen kamu harcamaları kolay kolay kısılamıyor. Buna ek olarak cari açığın artmasını ve döviz kurundaki ani sıçramaların riskini de düşünecek olur isek, iç ve dış borçlanma sürekli artmakta ve borç yükünün azaltılmasında büyük zorluklarla karşılaşmaktadır.

Kamu maliyesinde kalıcı iyileşme sağlanmadan “ekonomik kalıcı iyileşme” sağlanamaz. Hükümetin, ekonomide istikrarı sağlayabilmesi için mutlaka “kamu finansmanı” sorununu çözmesi gereklidir. Bunun yolu da kamu giderlerini en sağlam kaynak olan vergilerle finanse etmekten geçer.

Bundan hareketle mevcut hükümetin, “Kamu Maliyesi” politikasında köklü ve radikal bir değişiklik ile devletin etkin ve yetkin gücünü kullanarak;

a.) Yasalar çerçevesinde mali denetimin artırılmasını, kayıt dışılığın kısa vadede asgariye indirilmesini, uzun vadede ortadan kaldırılmasını,

b.) Mevcut vergi oranlarının ekonomik şartlar paralelinde aşağıya çekilmesini, tabana yayılmış adil bir vergi sisteminin uygulamaya konulmasını, sağlamalıdır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’nin Anayasası’nın 75. maddesi uyarınca; ” Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi, resim, harç ve benzeri yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.” denilmektedir.

Ancak, son zamanlarda yaşanan bazı vergi uygulamaları, uzun zamandır ülkede konuşulan ” kayıt dışı ekonomi ” kavramına ” adaletsizlik ” kavramı da eklenmiş bulunmaktadır.

Evet, kayıt altındaki mükelleflerin tüm beyanlarının tam ve doğru olduğu iddia edilemez ancak, kayıt dışı kalan ekonomik işlemlerden devletin vergi kaybı tahminlerin de ötesinde çok yüksektir. Maliye Bakanlığının son zamanlarda, ülkenin Bütçe açıklarına finansman sağlamak adına SADECE kayıt altındaki dürüst çalışan kamu / özel çalışanlarına, emeklilere ve iş adamlarına yönelik uygulanmaya başlanacak olduğu yüksek vergi düzenlemesi, ülkedeki “vergi adaletini” ve bu adaleti sağlayan yöneticilere olan “güveni” derinden sarsmıştır.

Buna karşın, özel sektörde çalışanlarının hakkını tam olarak ödemeyen, kayıt dışı ticari faaliyetlerde bulunan, hem kamuda hem de özelde çalışmakta olan kişi ve şirketler, bütçe açığının kapatılması adına Hükümet tarafından alınan tüm önlemlerin dışında kalmaktadırlar.

Çünkü onlar zaten mevcut düzen içerisinde sürdürmekte oldukları her türlü ticari faaliyetlerini, mevcut yasalara aykırı olarak yerine getirmekteydiler. Söz konusu önlemler içerisinde de,kayıt dışı faaliyet gösteren bu kesimdeki kişi ve işletmelere yönelik hiçbir tedbir ve yaptırıma yönelik bir önlem alınmaması, var olan kayıt dışı ekonominin ileriki dönemlerde daha da yüksek oranlara ulaşacağının sinyallerini vermektedir.

Yukarıda izah edilen kayıt dışı işlemlerden alınamayan vergiye karşın ve kayıtlı mükelleflerin beyan edip de ödeyemediği vergi yükünün yeni düzenlemeler ile artırılması, mükellef ve maliye ilişkisini germiş bulunmaktadır. Maliye Bakanlığı yaptığı uygulamayı özetle şöyle savunmaktadır; kayıt dışı ile mücadele etmekteyiz ancak önceliğimiz bu yılki bütçe açıklarının kapatılmasıdır. Mükellef ise, yapılan uygulamayı özetle şöyle yorumlamaktadır;

Maliye Bakanlığı kayıt dışı ile mücadele edemediğinden kayıtlı mükelleflere gücü yetmektedir. Hükümetin izlemekte olduğu bu ekonomi politikasının, demokrasi altındaki adalet noktasındaki dengesi tartışmaya açıktır. Ancak bu noktada fazla tartışmadan (karıştırmadan) devletin ve vatandaşın demokrasiden ne anladığına bakarak yazımızı bitirelim.

Devlet vatandaşa seslenmektedir, senden üç şey istiyorum;

1. Koyduğum kanunlara uyacaksın,
2. Vergi kaçırmayacaksın ve vergini zamanında ödeyeceksin,
3. Düşmanımı düşman, dostumu dost bileceksin.

Vatandaş ise devlete cevap vermektedir, ben de devletten üç şey istiyorum;

1. Koyduğun kanunlara uyarım ancak, kanunların adil olacak,
2. Vergi kaçırmam, zamanında da öderim ancak; vergilerin adil ve haksız olmayacak,
3. Düşmanını düşman, dostunu dost bilirim ancak; benim de can ve mal güvenliğimi sağlayacaksın ve beni düşman görmeyeceksin.

İşte, demokrasi budur ve demokrasi hepimiz için gereklidir.

Kategori
Etiketler

Henüz mesaj yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kategoriler
Arşivler