Ekonomi hakkında en çok sorulan sorulardan biri “KKTC ekonomisi kendi ayakları üzerinde durabilir mi” sorusudur. Birçok kişi buna farklı yanıtlar veriyor olsa da ben her zaman ayni yanıtı veriyorum; “Eğer istersek olur… Bunun için bu ülkede bilgi birikimi de var, kaynak da, işgücü de, sermaye de…”

Geçtiğimiz günlerde çok sevdiğim bir işadamımız bu verdiğim yanıttan dolayı bana bir kahve içmek için uğradı ve konuyu tartışmaya açtı. Başta kendi sektörü olan inşaat üzerine başlayan sohbette sorduğu her sorunun yanıtını alınca ve yapılabileceklerin nekadar gerçekçi olduğunu öğrenince şu soruyu sordu; “O zaman neden, neden yapamıyoruz veya yapmıyoruz?” Bende kendisine mevcut siyasi sitemde bunların mümkün olamayacağını çünkü rant sisteminin çarklarının bu konuştuklarımızın tersi istikametinde çalıştığını anlattım… Ve konuşmanın sonunda bana çok güzel birşey söyledi…

“Bugün bir kez daha anlıyorum ki bizim sıkıntılarımız çözülemediğinden değil, bizlerin çözmek istemediğinden kaynaklanıyor. Bence gerçek sıkıntı ne siyaset sistemidir ne de duyarsız kalan halk. Bence gerçek sıkıntı bu ülkenin gerçek anlamda tüm halk tarafından benimsenen bir LİDERİ’inin olmayışındandır.

Aslına bakarsanız bu söz belki de bugünün özetidir. KKTC’nin en büyük eksiği; gelecek için bugünden çalışmaya başlayacak ve sadece halkını düşünecek bir LİDERİNİN OLMAYIŞIDIR.

Toplumları arkalarından sürükleyen, onların ufkunu açan, yeniliklere açık olan, basma kalıplara takılı kalmayan, sürekli kendini yenileyen ve sorunların çözümüne en hızlı, en pratik yollarla çözüm üreten, toplulukları pozitif motive edebilen kimselere LİDER denir. Halkının geleceği için kendisine ait düşüncelerini, istek ve iradesini yanındaki kişilerin sevgi, saygı ve güvenini kazanarak onlara kabul ettirebilien kişilerin haiz olduğu Liderlik yeteneği, toplumları hareket ettirebilen, onları doğru hedefe yönlendirebilen, değişik fikir ve görüşlere saygı duyarak halkı bütünleştirebilen tek öğedir.

Hatırlar mısınız bilmem… 22 Kasım 2011 tarihinde “Balaris” diye bir yazı kaleme almıştım… Bu yazımda KKTC ekonomisini ve diğer sosyal alanda yaşanan aksaklıkları da şu şekilde ifade etmiştim;

“…KKTC ekonomisi karanlıkta yokuş aşağıya hızla inen bir otobüs gibi… Araçta yolcu olan vatandaş endişeli, şoför koltuğundaki Hükümet ise sürekli ‘Balaris’liyor… Zaten otobüs bizim değil… Dümen, lastikler, motor hepsi emanet… Mazot ise borç!!! Üstelik şoförün ehliyeti de yok…”

Aslına bakarsanız orda da vurgulamak istediğim Otobüs Şoförünün yetersizliğiydi. Bizler 1974 sonrası doğan nesil olarak hep Sn. Dr. Küçüğün ve Sn. Denktaş’ın Liderlik vasıflarını ve bu toplum için yaptıklarını dinleyerek büyüdük. Bugün ise toplumun büyük bir kesiminin sahipleneceği bir Lider yok… Bu da dolaylı olarak toplum içi bölünmeyi, hedefsizliği, kişisel çıkarı ve siyasi rant ateşinin körüklenmesine neden oluyor.

Lider; Topluma önderlik yapan, ona fikirlerini aşılayan, kabul ettiren, bunu sağlayan kişidir. Tek başına ne lider olunur, ne de lidersiz bir toplum olur. Toplumu idare edecek bir lidere, liderin de önderi olacağı bir topluma ihtiyacı vardır. Toplum ve Lider kilit ile anahtar gibidir. Nasıl kilit ile anahtar birbirini tamamlıyorsa, lider ve toplum da birbirini tamamlamalıdır. İyi bir lider vizyon sahibidir, kararlıdır, hedefini belirlemiştir, yalan söylemez, çalışkandır, dürüsttür. Bu özelliklerini topluma yansıtır. Kendi olumsuz yanlarını da bilir ve bu olumsuz yanlarını da kendi çabaları ile kabul edilebilir durumuna getirir.

Tarih boyunca bilinen bütün büyük liderler hep zor zamanlarda doğmuş ve kendi toplumları başta olmak üzere tüm Dünya tarihinin seyrini değiştirmiştir. Türk Milletinin bugüne kadar sahip olduğu ve tüm Dünyanın da tartışmasız en büyük Lideri olarak kabul gören Mustafa Kemal Atatürk için 1922 yılında İngiltere Başbakanı D.Lloyd George şu ifadeyi kullanmıştır; “Yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki, o büyük dahi, çağımızda Türk milletine nasip oldu.”

Sanırım bizim toplum olarak var olan eksikliklerimizi gideremememizin veya diğer bir değiş ile toplum olarak bölünerek yokoluyor olmamızın en büyük nedeni, bu yüzyılda henüz Kıbrıs Türk Toplumu olarak LİDERİSİZ OLMAMIZDANDIR.

Kategori
Etiketler

Henüz mesaj yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kategoriler
Arşivler