Ülke olarak sanırım uzun yıllar içerisinde başta ekonomi alanında olmak üzere en zorlu zamanları yaşıyoruz. Ülkemizin bilindik ve kronikleşen sorunları harici yaşanan pandemi dönemi, dövizdeki artış ve Türkiye’de yaşanan deprem ve devamında siyasi seçimler mevcut ekonomik durumu tarihi bir olumsuzluğa dönüştürmüştür.

KKTC de genel ekonomiye müdahale konusunda elimizde finansal enstrüman mevcut değil. Hükümet anca kendi kamu personelinin maaş ve maaş benzeri yükümlülüklerini ödemeye çalışmakta. Haziran ayında hayat pahalılığının yansıtılması için kaynak arayan Hükümet, mecburi olarak işçilik maliyetlerini artırmak zorunda kalacak ve bu da yine piyasadaki fiyatların yukarı yönde hareketine neden olacaktır. Bu noktada ülkemizdeki kaynak belli ve bu kaynak sınırlı. Hükümet bu kaynakları optimal noktada kullanmak zorunda. Bunun için de farklı çalışmalar üzerinde planlamalar yapmakta. Ancak, bu kaynak kullanımından daha önemlisi Bütçe dengesinin dağlanması adına TASARRUF tedbirlerinin alınmasıdır.

KKTC ekonomisinde ana problem, kaynakların kayıt dışı olmasından daha çok kayıt altında olan kamunun tutarsızca harcamalarıdır. Son 6 ay içerisinde geçici ve kadrolu yüzlerce personel kamuya istihdam edilmiştir. Kamuya ait envanter listeleri dahi bulunmamaktadır. Kamu eli ile ortaya çıkan menfaatler, siyasi rant uğruna dağıtılmaktadır. Yani bu ülke ekonomisini düzeltmek için yapılacak ilk iş, KAMU HARCAMA DİSİPLİNİNİN adil-şeffaf ve hesap verilebilir bir noktaya gelmesi ile başlar…

Kategori
Etiketler

Henüz mesaj yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kategoriler
Arşivler