Özel Eğitim Ücretlerinde KİM HAKLI ? Aileler mi Özel Eğitim Kurumları mı? Neden Ücretler bu kadar arttı ? Devlet neden müdahale edemiyor? Kreş-Etüt-Özel Okul ve Özel Ders veren Öğretmenlerimizin bu FİYAT artışının sonu ne?
Son zamanlarda özellik ile EĞİTİM Maliyetleri hakkında değerli velilerimiz isyanda. Özel Okul ücretlerindeki artışı protesto ediyorlar. Peki kim haklı? Veliler mi yoksa Özel Okullar mı?
Öncelikle bu kim haklı kim haksız gerçeği değil. Bu SOSYOEKONOMİK bir problem. Ve adı dahi anılmayan gelmiş-geçmiş tüm Hükümet edenlerin yarattığı bir sosyoekonomik kaos bu. Olayı 3 farklı şekilde ve farklı taraflar adına inceleyecek olur isek;
1. Genel Gerçeklik Özeti:
Ben 1978 doğumluyum. 1978 öncesi ve yaklaşık 1985-86 tarihine kadar doğan tüm gençler bu ülkede Devlet Okullarında okudu. Şht Ertuğrul-Şht Tuncer-Anafartalar-TMK-20 Temmuz-Namık Kemal v.s… Eşit ve Yüksek eğitim kalitesi aldık ve buna karşın Ailelerimizin eğitim maliyeti sıfıra yakındı. Hepimiz de iyi eğitimler aldık ki birçok farklı alanda konusunda uzman bireyler olarak yetiştik. Bu o dönemki Devlet ciddiyetinin ve mesleki olarak o dönemki öğretmenlerimizin başarısıdır. Ama sonrasında başta Devlet ciddiyetinin ortadan kalkması ve eğitim politikalarındaki tutarsız/deneme-yanılma ve hatalar, plansız nüfus artışı, altyapı eksikliği v.b birçok nedenlerden dolayı mevcut sistem yıkıldı.
Daha kaliteli eğitim almak adına özel eğitim kurumları hayata geçti. Tam zamanlı eğitim politikasını 40 yıldır hayata geçiremeyen Hükümetler, mesaisi saat 17:00 biten bir çalışan anne/babanın, saat 12:30 da okulu biten çocuğunu bırakacak bir yeri olmaması dolayısı ile sadece iyi bir eğitim için değil, çocuğun sokakta kalmaması adına dahi özel eğitim kurumlarına vermek zorunda kaldı. Eğer Devlet okulunda ise de “Etüt Merkezleri” ne vermeye başladı. Sadece Özel Eğitim Kurumları değil Etüt Merkezleri de Devlet Okulundan saat 12:30 da çıkan çocuklarımızı saat 16:30’a kadar bakıp/ek eğitim yaptırmak için ciddi paralar almakta. Eğitim, Devlet Okulları için de yüksek bir maliyete tırmanmakta. Neden? Çünkü kaliteli eğitim dışında, 12:30 da Devlet okulundan çıkan çocuğa aylık en az 6 bin türk lirası para ödeyip saat 16:30 a kadar oyalamak zorundasınız çünkü sizin Devletiniz 40 yılda eğitim ile özel/kamu mesai saatlerini eşitleyemiyor, maliyeti de ailelere kalıyor.
2. Veli Açısından:
Yukarıda da bahsettiğim üzere, velilerimiz öncelikli olarak iki sebepten dolayı özel eğitim kurumlarını tercih etmek zorunda kalmıştır. Devlet Okullarındaki altyapı eksikliği ve buna paralel olarak gerileyen eğitim kalitesi ile, çalışan bir velinin saat 12:30 da biten okul sonrası çocuğunu bırakacak bir yeri olmayışı. Bizlerin döneminde bir maliyet oluşturmayan eğitim giderleri, bugünlerde tüm aileleri zorlayan en büyük gider kalemi. Hele de 2 veya daha fazla çocuğunuz var ise. Son yıllarda yaşanan ekonomik olumsuzluklar, yüksek enflasyon ve döviz, pahalılaşan hizmet ve ürün maliyetleri karşısında bu yıl yaşanan artışlar kaçınılmaz olmuş ve Velilerin genel tüketim gücünü olumsuz yönde etkilemiştir. “Alım Gücünde Azalma” olarak lanse ettiğimiz ekonomik terimin aslında kendi gölgesinde bir cevabı bulunmakta. Geçmişte barınma, eğitim ve sağlık gibi alanlarda harcama kalemi en az seviyede iken, bugün ailelerin en yüksek üç harcaması barınma, eğitim ve sağlık üzerine. İşte bu piyasanın ve/veya ekonomik krizin tek başına yarattığı bir durum değil. Bu bir Devletin yanlış politikalarının sonucu ve bedelini yine halk ödemek zorunda.
3. Özel Eğitim Kurumları Açısından:
Özel Eğitim Kurumları genel olarak her yılın mayıs ayında, önümüzdeki dönemin 9 aylık eğitim ücretlerini açıklar. Aileler 9 ay boyunca ne ödeyeceğini bilir ve genelde taksitlendirme metodu ile bütçesini buna göre hazırlar. Örneğin; bir özel eğitim kurumu 2022-23 dönemi eğitim ücretini 50.000.-TL olarak Mayıs 2022 de açıklamıştır. Bu tarih sonrasında sadece asgari ücret ve de hayat pahalılığı %100 oranının üzerinde artış göstermiştir. Bu, Haziran 23 ve önümüzdeki Ocak 24 bu daha da artacak üstelik. Kamu bu oranı Kamu Personel Maaşlarına yansıtacak, eş zamanlı olarak asgari ücret de bu 6 aylık dönemde 2 kez daha artacak. Tabi buna bağlı olarak; enerji, gıda, akaryakıt v.b tüm mal ve hizmetlerde de ayni orana yakın artışlar olacak. Yüksek enflasyon, belirsiz ekonomik veriler bu artış onaranlarını 2023-24 eğitim dönemi için daha da olumsuz göstermektedir. Bu yüzden de tüm özel eğitim kurumları, etüt merkezleri, kreşler olası bu sapmaları hesaba katarak bir yıllık ücret belirlemesinde, geçmiş yıla oranla ciddi bir artışa gitmek zorunda kalmıştır. (Özel Ders veren ve kamuda çalışan öğretmenlerimizin verdiği özel dersler ücretleri dahil)
Sonuç;
Veliler HAKLI,
Özel Eğitim Kurumları HAKLI,
Devlet ?????? 40 yıldır ayni hikaye. Üç maymun oyunu; Görmedim-Duymadım-Konuşmadım…
Devlet Özel Eğitim Kurumlarına veya Etüt merkezlerinin ücretlerine müdahale edebilir mi? Kesinlikle hayır. Kendi veremediği eğitimi veren özel sektöre kısıtlama getirmesi mümkün değil. Ama Devlet, Devlet olarak doğru bir eğitim politikası uygulamaya başlasa ve altyapı dahil eğitimin kalitesini artırsa bu ücretlere müdahale etmiş olur ve yaratacağı rekabet ile doğal seleksiyonda sistemi dengeler. Ama bunun için siyasi rant ve sendikal gözlükten sıyrılmış birey ve yöneticilere ihtiyaç var. O da bizim buralarda yok maalesef…
Kreş-Etüt-Özel Okul ve Özel Ders veren Öğretmenlerimizin bu artışının sonu ne? Bu ekonomik yapıda, ülkedeki bu eğitim politikalarının ışığında, SONU YOK…
Kategori
Etiketler

Henüz mesaj yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kategoriler
Arşivler