Geçtiğimiz haftalarda İhtiyat Sandığı’ndan aldığı borcu ödeyemeyen Hükümet, üç aylık daha uzatma talep etmiş ve özel sektör çalışanlarının Devlet Bütçesine aktarılmasına karşı olan toplum ciddi bir tepki ortaya koymuştu.
Kendi yarattığı sadet zinciri içerisinde çıkmaza giren, siyasi rant uğruna yıllarca şişirilen Kamu Bütçesi’nin finansmanı için tüm vergileri artıran, yeni fon uygulamalarını hayata geçiren Hükümet şimdi de İhtiyat Sandığında biriken paralara göz dikti!!!
Özel Sektör çalışanlarında geleceğe ait güvence olarak kurulan İhtiyat Sandığı KKTC’de ayakta kalan ve parası olan tek kurum.
Burada mevcut birikimler ise özel sektörde çalışan insanlara ait!!! geleceğe yönelik bir tasarruf ve bu tasarruf; brüt maaş üzerinden işveren katkı payı %5, çalışandan da %5 olmak üzere toplam %10 olarak kesilmekte….
Şimdi Hükümet diyor ki bu oranı minimize edelim, onun yerine sosyal sigortalar oranını artıralım.
Ek maliyet yok ama şöyle bir oyun var; özel sektör çalışanının birikimleri sıfırlanırken, bütçeye aktarılacak para artırılıyor!!!
Örnek verecek olur isek brüt 2.000 TL alan bir özel sektör çalışanı bugün (işveren katkısı dahi);
Sosyal güvenlik ortalama için % 20= 400 TL (Devlet Bütçesine)
İhtiyat Sandığı için %10= 200 TL (Çalışanın geleceği için yaptığı birikim) yapmaktadır.
Şimdi Sosyal güvenlik %5 artırılıp, ihtiyat sandığı %5 azaltılır ise;
Sosyal güvenlik için % 25= 500 TL
İhtiyat Sandığı için %5= 100 TL yatırım yapmaktadır.
Örnekten de anlaşılacağı gibi sözde İşverene Maliyet yaratmadan yapılacak değişiklik direk olarak çalışanın geleceğine yönelik birikimlerin çalınması anlamına gelmektedir.
Böyle bir değişiklik, özel sektör çalışanlarına yapılan büyük bir ayıptır.
Zamanında Sosyal Sigortalar Kurumuna ait birikimleri Devlet Bütçesine aktararak harcayan Hükümet, şimdi de Sosyal Sigortalar Kurumuna olan borcu karşılamak adına, özel sektör çalışanlarının birikimlerine el atıyor…
Geldiğimiz bu noktada eğer bu yasal düzenleme hayata geçirilir ise artık bu ülkede sosyal patlamanın eşiğine gelmiş oluruz.
Bu yapılması muhtemel düzenleme özel sektör çalışanlarının geleceğini çalmak anlamına gelmektedir.
Diğer taraftan ince bir nokta daha var.
Kamu çalışanlarının ihtiyat sandığı yatırımları yoktur.
O zaman bu ülkede özel sektörde çalışanların tamamı mağdur durumdadır!!!
Bu düzenlemeyi yapmayı arzu eden Hükümet eğer bunu yapar ise, özel sektör çalışanları (işveren ve çalışanlar birlikte) örgütlenmeli ve hakkını Hükümete yedirmemelidir!!!
İhtiyat Sandığı hakkında hiçbir bilgisi olmayan kişilerce öngörülen bu değişiklik, bu ülke insanının birikimlerini yok etmek adına atılan bir adımdır.
Buna cüret edenler yarın da bizlerin bankadaki mevduatlarına el atar…
Sakın “o kadar da değil” demeyin…
Olmadı mı bu geçmişte…
Bankadaki Kıbrıs Liraları 36 TL ile Türk Lirasına çevrilmedi mi?
O zaman serbest piyasada 90 TL olan paritedeki farkı bu ülkeyi yönetenler ne yaptılar?
Üzülerek söylemek isterim ki bu görüşü savunan birkaç kişi ile görüştüm…
Anladım ki konuya vakıf değiller, sadece konuşmaları gereken metini ezberlemişler…
Ezberleten metin de şu;
“İhtiyat Sandığı kurulduğu günden bugüne amacını doldurmuş artık gereği olmayan bir kurumdur”…
Tıpkı DAÜ nün ömrünü doldurmuş olması gibi…
Biz vatandaşların ömrü ne zaman dolacak acaba?
Şimdi soruyorum size…
Geçtiğimiz gün tartışılan 20.000.000 TL’lik Devletin İhtiyat Sandığına olan borcunun ödenmemiş olması ve vade uzatması dışında başka borçları da var mıydı?
Alın size liste.
 |
Henüz mesaj yok