Hükümet Doğruyu Söylemiyor…
(EMEKLİ SANDIĞI FONU PARALARI NERDE?)

Maliye Bakanlığı Emeklilerden Vergi kesintisi uygulamasını Eylül ayınıdan itibaren hayata geçirdi. Artık emekliler vergi ödeyecek. İlk bakışta herkes bu fikre katılıyor. Ancak emeklilerin ödenekleri, sunulan herhangi bir mal veya hizmet karşılığı elde edilen bir gelir türü olmadığından dolayı “Vergi” !!! ismi altında Bütçeye katkı amaçlı yapılacak olan kesintinin miktarının nasıl ve kimler tarafından hesaplanacağı ve tahsil edileceği zaten ayrı bir tartışma konusu oluşturmaktadır.

Bu konudaki görüşüm özetle; eğer emekli ve Sosyal Sigorta ödeneklerinden Bütçeye bir “katkı payı” alınacak ise mevcut uygulamadan çok daha adil, tahsilat giderleri hiç denecek kadar düşük ve yaklaşık üç katı daha fazla bütçeye gelir sağlayacak şekilde olan, iki asgari ücret yerine bir asgari ücret üzerinde ödenek alan, tüm emeklilerden %3-%5 arası vergi alınmasıydı.

Ancak, Hükümet bunun yerine ülkede geçmişte yapılan yanlış uygulamalar ile erken emekliliğe hak kazanmış ve iki asgari ücret ile %10 özel indirim hakkı sonrasında vergi kapsamı dışında kalan insanları koruyan, buna karşın 30 yılını fiilen bu ülke için harcayanların emekli maaşlarını kapsayan bir Vergi uygulamasını Yasalaştırarak, “vergi adaletini” derinden sarsmıştır. 30 yıl boyunca fiilen çalışan insanların sigorta ve emekli sandıklarına yapmış oldukları iştirak payı ödeneklerinin karşılığı olarak elde ettikleri emekli maaşlarının (kendi paralarını geri alma hakkını) Gelir Vergisi Yasası altında vergilendirmek suretiyle “vergi adaleti” konusunda büyük bir haksızlığa yol açan bu uygulama, bizleri yönetenlerin yeterli bilgi, plan ve öngörüye sahip olmadıklarının da bir göstergesidir.

Bu adaletsiz uygulama için yaptığım ve halen de yapmakta olduğum araştırmalar sonucu “KKTC deki Emeklilik Müessesesi” konusunda çok farklı kaynaklara sürüklendim. Bunları sizlerle de paylaşmak istiyorum. Konu şu;

“KKTC de 26/1977 sayılı Emeklilik Yasası ile kamu görevlilerinin sosyal güvence hakları düzenlenmiş ve Kıbrıs Cumhuriyeti döneminden intikal eden Fasıl 311 Emeklilik Yasası yürürlükten kaldırılmıştır. Sözkonusu yasa kapsamına giren kamu görevlilerine zamanın koşullarına göre daha sosyal içerikli (Meclis üyeleri, memur, polis, öğretmen, mücahit) emeklilik hakkı verilmiştir. Bu hak, emeklilik ve malüllük durumlarında kişinin kendisini, ölüm halinde dul eş ve yetimlerini kapsamaktadır. Yasada son değişiklik yapılmadan önce, emeklilik menfaatine hak kazanmak için, yaş haddi aranmaksızın, sadece asgari fiili hizmet koşulları dikkate alınarak düzenlenmiştir.

Buna göre; 2 Nisan 1985 tarihinden önce göreve atananlar için asgari 10 yıl, daha sonra yapılan yasal düzenlemelerle 2 Nisan 1985 tarihinden 1 Temmuz 1987 tarihine kadar atananlar için asgari 15 yıl daha sonra ise 25 yıl fiili çalışma koşulu getirilmiştir. İlk zamanlardaki emeklilik düzenlemeleri sonucu kamu görevinde bulunanların en az fiili çalışma sürelerini doldurmalarını müteakip erken emekli olmaları teşvik edilmiştir.

Bu uygulamanın nedenleri araştırıldığı zaman Barış Harekatı sonrası Kıbrıs Türkü’nün özel sektöründeki bilgi ve tecrübeli eleman ve girişimci ihtiyacını karşılamak ve işsiz gençlere ülkelerinde istihdan olanağı yaratmak için yapıldığı gerçeği ile de karşılaşırız.

Devlet bütçesinde önemli yük yaratan bu uygulamanın sona erdirilmesine yönelik olmak üzere 1 Temmuz 1987 tarihinden sonra kamu hizmetine atananları kapsamak üzere 39/1987 sayılı yasa ile ayrı bir Emekli Sandığı Fonu oluşturulmuştur.

Emekli Sandığı Fonuna tabi olanlara asgari 25 yıl fiili hizmet verme ve emekli maaşı almak için asgari 55 yaşını doldurma koşulu ilk kez getirilmiştir. Emekli Sandığı Fonu’nun yönetimi dört Devlet temsilcisi ve bir de sendika temsilcisi olmak üzere toplam beş üyeden oluşmaktadır. Emekli Sandığı Fonu kapsamına girmeyenlerin emekli maaşları bütçeden ayrılan ödeneklerden ödenmektedir.

Ancak Emekli Sandığına tabi çalışanların tamamının emekli ücretleri, bahse konu Yasa uyarınca fiili çalışma dönemlerinde yapılan kesintilerin değerlendirilmesi ile ödenmesi gerekmektedir.”

Demek ki ayrı tüzel kişiliğe sahip bu Fon kapsamında emekli olanlara ödenmesi gereken emekli ödenekleri Devlet Bütçesinin yükü değil, zaten kişilerin fiilen çalışırken brüt maaşlarından “emekli iştirak payı” ismi altında yapılan kesintilerle oluşturulmuş olan ve ilgili yasanın 5.2 maddesi uyarınca “fonda toplanan paranın işletilmesinden sağlanan gelirler” ile ödenmelidir.

Şimdi Hükümete soruyorum ve özellikle de Sn.Maliye Bakanı’na soruyorum:

1. Bu Yasa kapsamında olan ve Fona emekli iştirak payı ödeyen kaç kamu personeli var?

2. Bu Yasa kapsamında emekli olmuş ve yıllar itibari ile emekli olmaya hak kazanmış kaç kamu personeli var?

3. Tüzel kişiliğe sahip Emekli Sandığı Fonu’nun yönetimini bugüne kadar kim yapmıştır?

4. Emeklilik hakkı kazanmış olan hak sahiplerinin maaşlarından her ay kesilip bu Fona yatırılması gereken “İştirak Payları”kesintileri, bu Fona yatırıldı mı?

5. Bu Fonun kaynakları hangi Bankanın hesaplarındadır ve nasıl değerlendirilmektedir?

6. Bugüne kadar Fonda toplanan bu para sözkonusu Emekli Sandığı Yasası’nın 7.2 maddesine istinaden kârlılık ilkelerine uygun olarak kâr etme amacı ile çalıştırıldı mı?

7. Fonun bügüne kadar elde ettiği kârı ne kadardır?

8. Bahse konu Yasa’nın 7.2 ve 8.2 maddelerinde öngörülen “Fonun İdare ve İşletilmesi” ile “Emekli Sandığı Fonu Komisyonunun” Çalışma Usul ve Esasları Tüzükleri hazırlanarak yayınlandı mı?

9. Beş kişiden oluşan Emekli Sandığı Fonu Komisyon oluşturuldu mu? üyeleri kimlerdir?

10. Bu fon Saytıtaş tarafından hiç denetlendi mi? Bu konuda denetlenmiş hesaplar hiç yayımlandı mı?

11. Bütçeye kaynak sağlanmak adına Fondaki paralar bütçeye mi aktarıldı? Aktarılmış ise bu borçlanmaya karşılık ne kadar faiz tahakkuk ettirildi?

Bu arada bahse konu Yasa’nın 8.1.D. maddesine istinaden en çok üyeye sahip Kamu Görevlileri Sendikası’nın da Emekli Sandığı Fonu Komisyonuna atanması gereken üye konusunda ilgili Sendika tarafından Fonun etkin idare ve işletilmesi için ne gibi yasal işlemler yapmıştır?

Hükümet, memurlardan bahse konu yasa uyarınca bu Fon için her ay kestiği Emekli İştirak Payı miktarlarının ve Fonun gelir-gider hesabını ortaya koymalıdır. Çünkü bu Yasa kapsamındaki emeklilerin maaşları, zamanında bu insanların brüt maaşları üzerinden kesilmiş ve biriktirilmiş veya biriktirilmesi gereken Fon kaynaklarından karşılanmaktadır veya karşılanması gerekmektedir.

Ama Hükümetler bu fonları yıllardır Devlet Bütçesine aktarmak ile bu fonun içini boşaltmıştır. Hatta mevcut yasa ile çalışan memurdan bu iştirak payı kesintilerini yapmış ama asla bu Fonu fiilen oluşturmamıştır. 1987 den bugüne kadar ülkede hizmet yapan tüm Hükümetler bu aleni yolsuzluğa göz yummuş hatta yasa gereği yapılması gereken düzenlemeleri yapmadıkları için de görev ve sorumluluklarını yerine getirmedikleri için suç işlemişlerdir.

Bu konuda tüm kamuoyuna yeniden bilgi vermek istiyorum; mevcut Yasa kapsamında emekli olan memurların veya emekli olacak memurların emekli maaşları, kesinlikle DEVLET BÜTÇESİNİN GİDER KALEMİ DEĞİLDİR. Keza, her ay maaşlardan kesilen iştirak payları da DEVLET BÜTÇESİNİN GELİR KALEMİ DEĞİLDİR. Maliye Bakanı ve Bürokratları bu konuda topluma yanlış bilgiler vermek suretiyle yanıltmaktan vazgeçmelidir.

Şimdi gelelim yukarda sorduğumuz soruların yanıtlarına. Emeki Sandığı Fonu 1987 yılından beri uygulanmakta ve bu Fon için emekli iştirak payo fiilen çalışanlardan her ay halen kesinti yolu ile tahsil edilmektedir. Ancak, toplanan bu paralar hiçbir hesapta biriktirilmemekte, gelmiş geçmiş tüm Hükümetler tarafından kaydi olarak Bütçeye aktarıldığı için esasında asla oluşturulmamış bu fonda 1TL brikimdeki mevcut değildir.

Yukarıda açıklamaya çalıştığım yasal dayanaklar ışığında emeklilere yapılan emekli ödenekleri esasında Bütçenin bir gider kalemi olmayıp haksahiplerinin Fon’a ödemiş ve ödemekte oldukları emekli iştirak paylarının emekli olanlara yapılan sosyal amaçlı ödenekler olduğundan bu kapsamdaki ödeneklerin “ücret” veya “maaş” olarak mütalâa edilerek Gelir Vergisine tabi tutulması mantık, vicdan ve uluslararası vergi hukuku bakımından mümkün değildir.

Emeklinin hakkını hiç çekinmeden gasbeden bu Hükümet, 03.09.2010 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile de, elde etmeyi düşündüğü bu tasarrufu dağıtmaya başlamıştır. Bir sonraki yazımda belgeleri ile açıklayacağım…

*** / ***
Emekli Sandığı Fonu kapsamında emekli olanlara ödenmesi gereken emekli ödenekleri Devlet Bütçesinin yükü değil, zaten kişilerin fiilen çalışırken brüt maaşlarından “emekli iştirak payı” ismi altında yapılan kesintilerin iadesini içermektedir. İlgili Yasanın 5.2 maddesi uyarınca emekli olan kamu çalışanlarının “fonda toplanan paranın işletilmesinden sağlanan gelirler” ile ödenen emekli maaşları, DEVLET BÜTÇESİNİN GİDER KALEMİ DEĞİLDİR.
*** / ***

Her ay maaşlardan kesilen iştirak payları da DEVLET BÜTÇESİNİN GELİR KALEMİ DEĞİLDİR. Maliye Bakanı ve Bürokratları bu konuda topluma yanlış bilgiler vermek suretiyle yanıltmaktan vazgeçmelidir.

***/***
Sn Bakan açıklasın;

Emeklilik hakkı kazanmış olan hak sahiplerinin maaşlarından her ay kesilip bu Fona yatırılması gereken “İştirak Payları”kesintileri, bu Fona yatırıldı mı?

Bu Fonun kaynakları hangi Bankanın hesaplarındadır ve nasıl değerlendirilmektedir?

Bugüne kadar Fonda toplanan bu para sözkonusu Emekli Sandığı Yasası’nın 7.2 maddesine istinaden kârlılık ilkelerine uygun olarak kâr etme amacı ile çalıştırıldı mı?

Fonun bügüne kadar elde ettiği kârı ne kadardır?

*** / ***
Hükümet geçmişte yapılan yanlış uygulamalar ile erken emekliliğe hak kazanmış ve iki asgari ücret ile %10 özel indirim hakkı sonrasında vergi kapsamı dışında kalan insanları koruyan, buna karşın 30 yılını fiilen bu ülke için harcayanların emekli maaşlarını kapsayan bir Vergi uygulamasını Yasalaştırarak, “vergi adaletini” derinden sarsmıştır.

*** / ***

Bütçeye yapacağı katkı ile ilgili somut hiçbir hesap ortaya koymayan ve “vergi adaleti” konusunda da büyük bir haksızlığa yol açan bu uygulama, bizleri yönetenlerin yeterli bilgi, plan ve öngörüye sahip olmadıklarının en büyük göstergesidir.

Kategori
Etiketler

Henüz mesaj yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kategoriler
Arşivler