Yaklaşık bir haftadan beri 2011 gerçekleşmiş bütçe verileri hakkında gördüğüm tüm olumsuzlukları sizler ile paylaşımaya devam ediyorum.

KKTC Bütçesi nin toplam gelirlerinin 662.850.856 TL olduğunu ve bunun en büyük diliminin de Vergi Gelirlerinden oluştuğunu, vergi gelirlerinde yaşanan artışın nedeninin de artırılan fon ile KDV oranları yüzünden gerçekleştiğini örnekler açıklamıştım.

662.8 milyon TL lik toplam gelirin içerisinde 288.7 milyon TL vergi gelirleri haricinde dikkat edilmesi gereken çok çarpıcı bir verdi daha var!!!
“Alınan Bağış Yardım ve Krediler: 246.426.319 TL” !!! Bu sadece ilk üç aylık bütçe içerisinde bir gerçekleşen bir değerdir…Ama size bu değer ile ilgili küçük bir detay vereyim. 246.426.319 TL içerisinde savunma giderleri için 49 milyon TL TC den hibe, geriye kalan is kredi olarak alınmış ve şu amaç için kullanılmıştır:

999.529 TL si ÖZEL SEKTÖR’ün Desteklenmesi

196.339.175 TL si KAMU MALİYESİ’nin Desteklenmesi

KKTC ekonomisinin en büyük tekeli, KKTC DEVLETİ dir. Devlet rekabet yaratıcı ve denetleyici bir yapıdan çok uzaktadır. Rakamsal olarak da açık ve net olarak görülmekte olan bu durum KKTC ekonomisinin neden çıkmazda olduğunun ve her geçen gün de iflasa sürüklendiğinin en somut / güncel örneğidir.

Bu ülkede yatırım yapmak isteyen yerli – yabancı her sektörden girişimcinin tek rakibi Kamu’dur. Kamu gerek ağır bürokrasisi, gerek yatersiz yasal düzenlemeleri gerek ise siyasi rant uğruna yüklendiği ağır maliyet yüzünden ülke ekonomilerindeki tüm finansal kaynakları son kuruşuna kadar kullanmakta ve yok etmektedir. Varlığını bu şekilde sürdürmesi imkansız olan ancak hala bu yapıyı inat ile sürdüren Hükümet bilmelidir ki, Kamu Maliyesi iflas edene kadar REEL SEKTÖR ÇOKTAN İFLAS EDECEKTİR.

Bugün gerçekleşen üç aylık bütçe verileri bize 662.8 milyon TL bir GELİR / GİDER DENGESİ olduğunu göstermektedir. Ancak toplam 197.338.704 TL lik kredi bu rakamın içerisinden çıkartıldığında 662 milyon değil GERÇEKLEŞEN GELİR RAKAMININ 465.512.152 TL oluğu ortaya çıkmaktadır.

Bukadar büyük bir bütçe açığının kapatılması imkansız değildir. Değildir ama bu açığın kapatmanın yöntemi de bugünkü Hükümetin aldığı önlemler de değildir.

Muhalefet dahil olmak üzere Meclis çatısı altında bizleri temsil eden tüm vekiller artık ortak ve geniş bir tabanda bu ülkenin geleceği için kararlar almalı ve siyasi bedelini de eşit olarak ödemelidirler. Ne UBP; ne CTP, ne DP ne de diğer partiler bir diğerinden daha az suçlu değildirler.

Geçmiş dönemlerde oluşan bu çarpık yapının içerisinde her birinin ayrı ayrı hataları vardır.

Bu hatalardan bugün dönme vaktidir. Yoksa çok değil 3-4 sene sonra hepimiz ayni geçmişte olduğu gibi göç etmeye başlarız!!!

Kategori
Etiketler

Henüz mesaj yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kategoriler
Arşivler