Avrupa’da yaşanmakta olan Ekonomik Kriz içten içe yanan bir ateş gibi her geçen gün derinleşmeye devam ediyor. Bu ateşi kimin yaktığı, yangını kimin çıkarttığı tartışıla dursun,Avrupa’daki ekonomik krizi kimin yönettiği ve krizden kimin kârlı çıkacağı gün gibi ortada!!! Belki de ilk kez krizi yöneten ülke Amerika değil. Hatta o da oyuna geldi!!!Bu kez sahnede farklı bir ülke var. Avrupa Birliğinin lokomotifi olan bir ülke, ALMANYA…

2011 yılında Dünya’da yaşanan krize rağmen büyüme gösteren 5 büyük ekonomi; Almanya, Hindistan,Çin, ABD ve Türkiye olarak sıralanmakta. Ama en büyük ivmeyi yıllık ortalamada Almanya gösterdi.Almanya ekonomisi 2011’de yüzde 3 büyümüş ihracatta rekor kırarak 1 trilyon Euro’yu geçmiş ve ihracatının milli gelirine oranını yüzde 37’ye yükseltmiştir. Buna karşın ABD’de ekonomisi2011 yılında1.7 büyüme ve 2.1 trilyon ihracat gerçekleştirerek, ihracatının milli gelirine oranı yüzde 14 seviyelerinde kalmıştır. Rakamsal yıllık verilerin ortaya çıkması ile ABD birdenbire kendine geldi ve Avrupa’nın borç yükünün üzerine yıkılmaya çalışıldığını anladı.

Bugün Almanya Yunanistan’ın borçlarının ödemesi için sözde çalışmalar yürütmekte. Rakamlar öyle ümitsiz ki! Yunanistan’ın Kamu borçlarının milli gelirine oranı bugün için yüzde 160. Almanya’nın 130 milyon Euro’lukikinci kurtarma paketindeki hedef, Yunanistan’ın borç yükünü 2020’de yüzde 120’ye geriletmesi üzerine kurulu. Bu imkânsız bir reçete. Ekonomik olarak ülkenin 8 yıl kemer sıkarak böyle bir noktaya varması “başarı” olarak dahi nitelendirilemez. Şimdi sorulan soru şu, Almanya’nın ipi ile kuyuya inen Yunanistan acaba bir kez daha ışık görebilecek mi?

Bugüne kadar Almanya’nın müttefiki olan hangi ülke kazanmış bilinmez ama Avrupa Birliğinin ve Euro-Zone bölgesinin geleceği karanlık. Yunanistan’da yaşanan bu olumsuz gelişmelerden sonra başta Portekiz, İrlanda, İtalya, İspanya ve Fransa’nın ekonomik yapıları da sarsılmaya başlandı.

Almanya yaşanan ilk krizde oluşturulan yardım paketinin finansmanının büyük bir bölümünü ABD’den sağlamıştı. Ancak bu kez ABD yeni pakete destek vermedi. 130 milyar Euro’luk pakete IMF sadece 13 milyar Euro ile destek oldu. Görünen o ki kısa bir gelecekte Avrupa Birliği tam olarak Almanya’nın yönetimine geçecektir. Ortak Pazar yaratmak amacı ile kurulan Avrupa Birliği tek anlamı ile Almanya’nın yönettiği bir ekonomik Pazar halini almak üzeredir.

Hem 1. hem de 2. Dünya Savaşından büyük kayıplar ile çıkan Almanya’nın bugün ulaştığı ekonomik gücün temel nedeni “Toplumsal İnanç ve Planlama” ya dayanmaktadır. Almanya’nın ekonomi tarihi herkes tarafından irdelenmeli ve örnek alınmalıdır.

21. yüzyıla Amerikan ekonomisinin liderliğinde giren Dünya, başta Çin ve Hindistan ekonomilerinin hızlı gelişmesi ve Avrupa’da bozulan ekonomik dengeler ile yeniden şekillenmeye başlamıştır. Geçmişin sömürge zengini Avrupa ülkeleri, sömürgeciliğin sona ermesi veya azalması ile ekonomik çöküşe doğru sürüklenmektedir. Fransa, İngiltere, İspanya,Portekiz ve İtalya sömürge kaybettikten sonra ekonomik anlamda büyük güç kaybeden en önemli ekonomiler olarak sıralanmaktadırlar.

Almanya bunların tam aksine yüz yıllarca kendi ekonomik modeli üzerinde çalışmış ve ilk Sanayi devrimi ile de Avrupa’da liderliğe soyunmuştur. 20. Yüzyılda iki büyük Dünya Savaşından yenik çıkan, Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesinde ekonomik anlamda kan kaybeden bir ülke olarak bugün tek başına Dünya’ya kafa tutmaktadır. Bu başarı beklide tarihin bugüne kadar yazdığı en büyük ekonomik başarı öyküsüdür!!!

Avrupa Birliği ekonomisine tek başına yön verme çabasında olan Almanya sahip olduğu bilgi, disiplin, inanç ve ekonomik güç ile bunu başaracak potansiyeldedir. Almanya’nın 2. Dünya Savaşında elde edemediği zafere ekonomik anlamda ulaşmasına belki de tek bir Avrupa Birliği ülkesi engel olabilir. O da onu 2.Dünya savaşında yenen İngiltere…İngiltere ekonomisi zor günler yaşamakta olsa da, ABD-İngiltere müttefikliği kısa bir gelecekte ipleri ekonomik alanda ele alabilmek için belirli girişimler yapacaktır. Bu girişimlerin Birliğe üye ülkeler tarafından nasıl karşılanacağı öngörülemese de kısa bir gelecekte Birlik içerisinde ciddi çekişmelerin ve sert tartışmaların yaşanacağı kesin.

Kategori
Etiketler

Henüz mesaj yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kategoriler
Arşivler