Kıbrıs Postası – ÖZEL HABER
Ekonomist Mehmet Saydam, Bankalar Birliği’nin yaptığı “Bu olağanüstü dönemde sektörün amacı kâr olamaz” açıklamasını, Kıbrıs Postası’na değerlendirdi.
Açıklamayı “dikkatle” okuduğunu söyleyen Ekonomist Saydam, “Kamuoyu baskısı karşısında yapılması gereken bir açıklamaydı” yorumunda bulundu.
“DEMEK Kİ KAMUOYU HALEN GÜÇLÜ”
Açıklamada kullanılan ifadelerin “algı yönetimi” üzerine kurgulanmış gibi “oldukça profesyonel” olduğunu ifade eden Saydam, şöyle devam etti:
Öncelikle net ve kısaca söylüyorum; yapıcı ve olumlu. Demek ki bankacılık sektörü, kamuoyundan gelen eleştirisel baskı karşısında az da olsa elini olmasa da bir parmağını olsun taşın altına koymaya karar vermiş. Buna da şükür diyelim… Demek ki kamuoyu halen güçlü…”
“FAİZ İNDİRİMİ BİLE REDDEDİLDİ”
Bakanlar Kurulu’nun, ekonomik paketi açıklamadan önce, başta Merkez Bankası olmak üzere Bankalar Birliği ile görüşmeler ve toplantılar yaptığını ve hükümetin, “bankacılık sektöründen belirli açıklamalar talep ettiğini” ifade eden Saydam, şöyle devam etti:
“Hem mevduat hem de kredi faizinin 3 aylığına dondurulması, faiz indirimi dahil reddedilmiştir. Reddedilmemiş olmasa, hükümet bu konuya 33 maddelik Ekonomik Paket İçerisinde yer verirdi. .Ama dedim ya, faiz indirimi bile reddedildi. Ve hükümet bu indirime hazırladığı Ekonomik Pakette yer veremedi, bu yüzden de çok eleştirildi.
Sonrasında, bankalar hangi şart ve koşulda bilemiyorum, Bakanlar Kurulu kararı ile kapatılan ve üç ay kredileri ötelenen, yeni ekstra faiz uygulanacak olan işletmelerin kredi faiz maliyetlerine katkı olsun diye 100 milyon TL kaynak ayırdı veya sattı… Dedim ya bilmiyoruz kaynak maliyetini…”
“KAMUOYU AYAĞA KALKINCA GERİ ADIM ATTILAR”
Bankalar Birliği’nin “100 milyon TL’yi kapatılan işletmelere ve onun çalışanlarının kredilerinin faiz farkı için kaynak olarak hükümete verdik” dediğini anımsatan Saydam, “Sonrasında devam ediyor; gizli özne olarak kamuoyu baskısına dayanamadık ve bu kararı değiştik’… E peki ne yapmışlar ? Kaynağı mı artırdılar? Hayır” dedi ve şöyle devam etti:
Faiz farkı ile ötelenecek krediler içerisine Kamu Personelinin kredilerini ve açık olan işletmelerde çalışanların da kredilerini dahil etmişlerdir. Neden, çünkü ilk gün hayır dedikleri ve hükümeti ekonomik paket içerisinde yer veremediği bu karar, hatalıydı da ondan. Kamu personeli ve kamuoyu ayağa kalkınca geri adım attılar…Bunun da adına baktık-düşündük-genişlettik’ dediler. Başlangıçta Bakanlar Kurulu kararı çerçevesinde sadece kapalı işletmeler ve onların çalışanları için alınan erteleme, öteleme ve vade uzatma kararı tüm müşterilerimizi kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Halbuki, ilk baştan her şeye hayır diyerek direten sektör, hükümetin ekonomik Paket çalışmalarında bunları yapmış olsaydı, Hükümetin açıkladığı ekonomik paket bu kadar tepki almayacaktı…”
“BİRLİK, HÜKÜMETİ GÖLGELEDİ”
Bankaların bu açılımının, potansiyel müşteri sayısını da arttırdığını ifade eden Saydam, “Hangi potansiyel müşteri sayısını peki?” sorusunu, şöyle yanıtladı:
“Kredisini 3 ay öteleyerek faiz farkı ödeyecek olan müşteri potansiyelini tabi ki.Yani bu karar kime yaradı bilemem! Özeti; Bankalar Birliği kamuoyu baskısı ile geri adım atmış ve bu süreçte hükümeti gölgelemiştir. Şimdilerde ise Hükümetin ekonomik paket öncesi ısrarla talep ettiği faiz indirimini yapmayan sektör, kendi showunu yaparak faiz indirimi yapıyor…E sorarlar adama, Hükümet istediğinde yapmadınız, şimdi ne oldu? Neden hükümetin ekonomik paketine koymadınız bunları da şimdi yapıyorsunuz? Cevap net… Sektör kamuoyu tepkisinden dolayı geri adım atmıştır. Bu hükümete de ders olmalı. Yumruğunu masaya gerektiği zamanda daha sert vurmalı.”
“İDDİALI BİR SÖZ AMA DOĞRU DEĞİL”
Açıklamadaki “ülkemiz bankacılık sektörü, başka ülke bankalarının ve bankacılık otoriterlerinin yaptıklarının ötesinde tedbirler almakta” şeklindeki ifadenin sorulması üzerine Saydam, şöyle devam etti:
“İddialı bir söz ama doğru değil. İlk gün açıklanan paket sonrası, kamuoyunun baskısı ile evet birkaç açılım yaptılar. Ama dünyadaki örnekler başka… Kaynağın varlığı elbette çok daha fazla ve geniş tedbirler almayı kolaylaştırır. Bunu yapan birçok ülke de var, hatta KKTC dışındaki tüm ülkeler…Ama Bankalar Birliği de reklamını yapmalı. Ne deyim, bilen bilir bilmeyen de inanır teşekkür eder”
“FAİZ İLE DOĞACAK EK FAİZLER ÖDENECEK”
Devlete aktarılacağı söylenen 100 milyon TL’lik kaynağın sorulması üzerine Saydam şöyle devam etti:
“Bankalar bu kaynağı nasıl ve ne şarta aktardı bilemiyorum. Elbet bir hesapları vardır…Bu para faiz ile aktarılmış olsa gerek. Tam bir keşmekeş…Hükümet Faiz ile 100 milyon TL alıp, kapalı olan işletmelerin kredi ödemesinden doğacak ekstra faizlerini ödeyecek. Faiz ile ekstra faiz ödemek… Bir koyundan iki post çıkmaz sanırdım; çıkarmış… Faiz ile doğacak ek faizler ödenecek”
“BİRLİK, ELMA İLE ARMUTU KARIŞTIRARAK, ETKİLEYİCİ BİR RAKAMA ULAŞTI”
Bankaların, devlete 545 milyon TL katkı yapacağını açıklaması konusundaki fikirleri souraln Saydam, açıklamasını şöyle sürdürdü:
Geçen sene 245 milyon ödenmiş, bu yıl ekstradan 200 milyon TL ve 100 milyon TL ekstra ile yapacakmış bu aktarımı veya kaynağı… Finansal sistemi, muhasebeyi bilmeyenler için başarılı bir algı yönetimi. Dedim ya, sektör Kamuoyu önünde kendini ‘Kurtarıcı noktasına’ veya ‘Bakın ne kadar para veriyoruz, katkı yapıyoruz’ noktasına taşımaya çalışıyor kendini… Ama gerçek bu değil. Her sektör gibi Bankacılık sektörü de elbette Yasalarca belirlenmiş olan vergileri Devlete yatırmak ile yükümlüdür… Ancak, Bankacılar Birliğinin yaptığı açıklamada, elma-armut-zaman hepsi karıştırılarak 545 milyon TL gibi etkileyici bir rakama ulaşılmıştır” dedi.
Saydam, bu söylemini üç madde ile açıkladı:
⦁”Bankalar geçen yıl 245 milyon TL vergi ödemiştir” açıklaması;
Bu bedel Bankacılık sektörünün 2019 yılı Banka Gelirleri ve İşlemleri üzerinden ödenen bir toplam bedeldir. Bugünkü kaynak ile ilgisi dahi yoktur. Ayrıca daha da önemlisi, bu rakamın ne kadarı Kurumlar Vergisi ne kadarı da Banka Sigorta İşlem Vergisi dir acaba? Çünkü Banka Sigorta İşlem Vergisi, müşteriden kesilir, Banka ödemez… 2018 verilerne göre bu Kurumlar Vergisi Rakamı da bu değil..Resmi Gazetede var… Ama dedim ya, maksat rakam büyüsün… Bu kadar kar ediyorsan, her vatandaş her işletme gibi vergini ödemelisiniz zaten…Ama vatandaştan kesilen BSİV yi de kendi ödermiş gibi yazmak, yorumsuz…
⦁ Geçici vergi uygulaması ile 200 milyon TL ek vergi ödemesi;
Hükümet, çok doğru bir karar alarak Bankaların yıllık Kurumlar Vergisini 3 er aylık dönemler sonunda tahsile etme kararı almıştır. Normal en 2020 yılı sonrası 2021 Nisan sonrası ödenecek vergiyi, Hükümet Nisan 20 –Temmuz 20 -Ekim 20 ve Ocak 2021 de tahsil edecek. En yakını Nisan…Yani bu parayı bugün çıkartıp vermiyor. Bu ödemeleri de 2020 Kurumlar Vergisine mahsup edilecek. Ortalama Kurumlar Vergisi maliyeti %23,5 iken bu vergi %15 olarak uygulanacak üstelik. O yüzden bu rakamların da sanki 245 milyon TL deki gibi bugün-yarın ortaya konacağı yok. Ve yine söylüyorum burda da Banka Sigorta İşlem Vergisi var ve bunu vatandaştan kesiyorlarzaten… Herkes Şirket veya Bireysel hesap dökümüne baksın…BSİV kesintisi… Sizden kesip Devlet Bütçesine yatırılıyor…Yani Bankalar değil, bizler ödüyoruz..
⦁ 100 milyon TL kaynak;
Bu kaynağın nasıl aktarılacağı bilinmiyor. Bu muhtemelen kredi olarak verilecek ise bunun kaynak aktarımı ile ilgisi yok. Yok eğer Kalkınma Bankası veya Merkez Bankası aracılığı ile aktarılacak ise, bunun finansmanı farklı bir konu ve hesaptır. Özetle; yukarda açıkladığım üzere, Bankalar Birliğinin Hükümete 545 milyon TL kaynak aktarımı yoktur… Eğer ödediği Kurumlar Vergisi veya Vatandaştan kesip ödediği BSİV sini hesaplayıp dert rakamı yükseltmek ise Bankacılık sektörü harici Turizm-Eğitim-İnşaat sektörünün ekonomiye katkısı çok daha büyüktür…Ama dedim ya, Kamuoyu bilecek ki Bankalar 545 milyon Kaynak yarattı Devlete… Doğru ifade şudur; Bankalar Dolaylı-Dolaysız vergiler ile son iki yılda (2019 ve 2020 yıllarında) yaklaşık 445 milyon TL Devlet bütçesine vergi ödemesi yapmıştır. Bu Verginin ciddi bir kısmı BSİV olarak müşterilerce ödenmiştir. Ayrıca da 100 milyon TL kaynak aktarımı-kredi kullandırımı yapılmıştır. Toplam 545 milyon TL ve hatta bahsetmeden geçemeyeceğim…Bankalar, Bakanlar Kurulu’nun aldığı karar doğrultusunda, 2019 yılına ait Kar’ ları üzerinden ödeyeceği Kurumlar Vergisi (%23,5) den de %10 indirimden yararlanacaktır.
“SATIR ARALARININ DİKKATLİ OKUNMASI GEREK”
Öte yandan, hükümetin ekonomik paketi içerisinde de yer alan ve kredi kartlarına yapılan düzenlemeleri “olumlu ve yerinde” olarak yorumlayan Saydam, “%25 limit artışı, %2,3 yerine %1 gecikme cezası ve %20 asgari ödeme yerine %1… Kısa vadede tüketimi sürmesi için yerinde bir uygulama… Bu noktada Vatandaşın dikkatli olması gerekir. Bu borcu yine onlar ödeyecek. Ama satır aralarını dikkatli okumak gerek” dedi.
Yıllardır “kapitelize faiz uygulaması kaldırılmalı” şeklinde toplumsal bir uzlaşının bulunduğunu belirten Saydam, şöyle devam ediyor:
“Ama hiçbir hükümet bunu yapamıyor, bankalar da bu ifadeyi sevmiyor. Ancak açıklamada şöyle bir ifade kullanılıyor; ‘Bütün faiz kapitalizleri 3 ay ertelenmiştir’. Ve devam ediyor ifade; ‘Üç ay boyunca ertelenen borç hesaplarına faiz tahakkuku yapılmayacaktır’. Bunu okuyan her vatandaş, üç ay ödemeyeceği ana-paranın faizini ödemeyecek anlamını çıkartıyor…Güzel ve başarılı bir ifade…Ama gerçekte bu ifadeden çıkartılması gereken şu; üç ay öteleme sonrası krediler yeniden yapılandırma kapsamında değerlendirilecek ve bu kriz olmamış olsaydı ödemeniz gereken faiz ile yapılanma sonrası ödenecek faiz arasında bir fark oluşacaktır. Ama bu ilk üç ay sizden para istemeyiz… Borçlu cari Hesabınız var ise Ocak-Mart dönemi faizi 30 Hazirana öteleniyor. 30 Haziranda 2 dönem faizi ödeyeceksiniz. Ha bu arada, çalışmadığımız için overdraft hesabına para da yatıramayacağız…Ticari faaliyet yapmadan 3 aylık faizi 30 Haziranda, bir önceki 3 ay öncesi ve son üç ay ile birlikte altı aylık kapitilize edilmeyen faiz bir kerede tahsil edilecek…
BANKALAR BİRLİĞİ’NE SORU…
Öte yandan Bankalar Birliğ’ne bir dizi soru yönelten Saydam, “Bankalar Birliği bu soruları net ifadelerle yanıtlamalı” diyerek, açıklamasını şöyle sonlandırdı:
“3 ay kredi öteleyecek olan kişi veya şirketler, bu ötelemeden dolayı yapılacak olan yeniden yapılandırma kapsamında, mevcut bugünkü faiz maliyeti üzerinde faiz maliyeti ödeyecek mi?
Eşit taksidi olan ve bugün itibari ile örneğin 24 at taksidi kalan bir kişi bugün toplam 10 bin TL faiz ödeyecek ise bu erteleme sonrasında ödeyeceği faiz 10 bin TL’nin üstüne çıkacak mı?
Ve borçlu cari hesabın -ki genelde şirketler kullanır”, 3’er aylık dönemlerdeki faizi 50 bin TL faiz ödemesi var… Şimdi diyorsunuz ki üç ay öteledik. Yani 30 Haziranda ödenecek ve kapitalize değil. Yani Ocak-Mart 50 bin TL, Nisan – Haziran 50 bin TL, 30 Haziran’da İşletme toplam 100 bin TL faiz ödeyecek. Doğru mu? Bu arada çalışmadığı için bu hesaba para da yatıramayacak… Kamuoyu, cevabınızı bekliyor…”
Henüz mesaj yok