2011 yılının ilk çeyreğinde Bütçedeki Vergi Gelirleri bir önceki yıldaki Vergi Gelirlerine oranla %8.5 oranında artış göstermiş ve 288.667,476 TL olarak gerçekleşmiştir.
22.590,904 TL’lik Vergi Gelirlerindeki artışın detayı nedir diye soracak olursanız cevabı açık.
DOLAYLI VERGİLER’de yaşanan artış.
Peki hangi dolaylı vergi?
KDV!!!
Hükümet 01.01.2011 tarihinde yeni KDV oranlarını yürürlüğe koydu.
Birçok ürün ve hizmetin KDV oranında artış yapan Hükümet bu uygulamanın nelere yol açtığını hiç hesaplamadı.
Başta ithal mallarda gümrük hattında ödenen vergi maliyetlerini yükselten Hükümet, kendi bütçesine kaynak yaratmış ancak tüketicinin bütçesinde büyük bir açığa neden olmuştur.
KDV iadesinin de yürürlükte olmadığı ülkemizde tüketici yasal bölge alımından uzaklaşarak KDV maliyetlerinden kurtulmaya yönelmiştir.
Bu haklı ivmeye karşılık olarak işletmeler de kayıt dışına kaymıştır.
Fon artışlarında yaşanan artış ile eş zamanlı yürürlüğe konan yeni KDV oranları, piyasaların fiyatlarını yükselmesine neden olmuştur.
Peki neden bu artışlar gerçekleşti?
Çünkü artan kamu maliyetlerini karşılamak gerekliydi!!!
2011 yılının ilk çeyreğinde;
Mahalli Kaynaklı Bütçe Gelirleri : 416.424,537 TL
Mahalli Kaynaklı Bütçe Giderleri : (500.534,322 TL)
İlk üç aylık bütçe açığı = (84.109,785 TL)
KKTC EKONOMİSİNİN İFLASININ EN ÖNEMLİ NEDENİ OLAN SİYASİ RANT bu dönemde de kendisini göstermiş ve yükselen Kamu Maliyetlerinin finasmanının karşılanabilmesi adına artan vergi ve fonlar, ekonominin kayıt dışına kaymasına neden olmuştur.
Yüksek Vergi politikalarının neticesinde gerçekleşen bu eksen kayması, Verginin tabana yayılamadığı zaman nasıl bir dengesizlik oluştuğuna da temel bir örnek oluşturmaktadır.
Bugün gelinen noktada açıkca görülmektedir ki artan Bütçe Vergi gelirlerinde artış gerçekleşmiştir.
Bunun tek nedeni de yükselen Vergi Oranlarıdır.
Buna paralel olarak Bütçe açığı da artmaktadır çünkü Bütçe Disiplini diye birşeyden bahsetmek mümkün değildir.
Birbirinden doğrudan doğruya etkilenen bu iki faktör esas olarak KAYIT DIŞI EKONOMİK FAALİYETLERİ de artırmaktadır.
Açıklanan ilk üç aylık Bütçe verilerinde bir ifade de çok dikkatimi çekti
“Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere K.K.T.Cumhuriyeti 2011 Mali Yılı Bütçesinin 01.01.2011 – 31.03.2011 devresi genel bütçe uygulama sonuçlarına göre Toplam Gelirlerin 662.850.856,76 TL, Toplam Giderlerin de 550.328.328,67 TL olarak gerçekleşmiş olup, anılan devrede 112.522.528,09 TL’sı Gelir Fazlalığı meydana gelmiştir. 112.522.528,09 TL’sı Gelir Fazlalığının 100.000.000,00 TL’lik kısmı 2010 Mali Yılı 13. Maaş ödemelerinde kullanılmak üzere 2011 Mali Yılı’na gelir kaydedilen Türkiye Cumhuriyeti Kredisidir.”
Hükümet Bütçe finasmanı için aldığı tüm kredileri “Gelir” ilarak işleme tuttuğundan dolayı 112 milyon gelir fazlalığından bahsedilmektedir.
197 milyon TL lik borçlanma (kredi) eğer Bütçeye “Gelir” olarak kaydedilir ise, tabi ki Bütçe artı çıkar.
Dolaylı Vergilerde yşanan artış ile birlikte artırılan Fon uygulamaları ekonomiyi iflas noktasına sürüklemektedir.
2011 yılının artan Kamu Maliyetlerinde birinci kalem “KAMU PERSONEL MAAŞLARINDA” gerçekleşmiştir.
Peki neden?
Yarınki yazımın konusunu şöyle özetleyim: EN AZ 2500 YENİ İSTİHDAM YAPILMIŞTIR.
Bu siyasi rantın faturası kime kesilmiştir:
ÖZEL SEKTÖR ve Halka…
Henüz mesaj yok