“… BAŞBAKAN BU EKONOMİK ENKAZIN ALTINDAN KALKABİLECEK SİYASİ BİLGİ VE TECRÜBEYE SAHİPTİR”

Bu yılın ilk yazısını yazmaya başladığım şu anlarda Sn. Ersan Saner‘in “Ercan Havalimanının Özelleştirileceği” açıklaması dinledim.

“Özelleştirme” konusunda Hükümetin ne kadar kararlı olduğu, bu açıklama ile bir kez daha belli oldu.

Bununla ilgili olarak birçok kez Sn. Maliye ve Ekonomi Bakanlarının da yapmış oldukları benzer açıklamalar var.

Ekonomideki iç dinamik için ve Kamu Maliyesinin yeniden yapılandırılabilmesi adına bu Özelleştirmeler mutlak surette hayata geçirilmeli.

Bu konuda Başbakan Sn. İrsen Küçük’ün de kararlı olduğu apaçık ortada. Ne var ki bu süreç başlamadan önce hayata geçirilmesi gereken önemli başlıklar var.

1. Özelleştirme Yasası Meclisten Geçmeli;

2012 yılı içerisinde özelleştirilmesi gündemde olan Kurumların, nasıl ve ne şartta özelleştirileceğini Yasal bir zemine oturtmak gerekmektedir.

Bunun için de uzunca bir zamandan beri Meclis gündeminde olan Özelleştirme Yasası artık hayata geçirilmelidir.

Özelleştirme Yasası içerik bakımından; özelleştirilecek olan varlıkların değerlendirmesinden tutun da, mevcut çalışan insanlarımızın geleceğinin ne olacağı, ihale sürecinin nasıl sürdürüleceği, katılımcıların hangi özelliklerde olacağı ve özelleştirmeden elde edilecek kazancın (finansmanın) nasıl değerlendirileceğine kadar pek çok soruya da yanıt veren bir düzenlemeyi içermelidir.

Özelleştirilecek kurumların bağımsız değerleme şirketleri tarafından analiz edileceği, Kıbrıs Sermayesine yönelik pozitif ayrımcılık yapılacağı, ihale sürecinin şeffaf ve adil olacağı ile elde edilecek finansmanın bütçe harici bir kaynakta biriktirilerek, Kamunun iç borçlarına aktarılacağı ve en önemlisi çalışan insanlarımızın haklarının güvence altında olacağı, ilgili Yasada açık bir dille ifade edilmelidir.

2. Rekabet Kurulu ve Sektörsel Kurumlar Oluşturulmalı

2009 yılında Meclisten geçen Rekabet Yasası tahtında oluşturulan Kurulun işlevselliğinin etkin bir şekilde hayata geçirilebilmesi için en kısa zamanda gerekli tüm çalışmaların tamamlanması gerekmektedir.

Bu bağlamda özerk bir yapıda faaliyet gösterecek olan Rekabet Kurulu altında, sektörsel bazlı özerk kurumların da oluşturulması gerekmektedir.

Örneğin Enerji Piyasası Denetim Kurulu v.b. özelleştirmelerde amaç, mevcut ürün ve hizmetlerin daha kaliteli ve daha ucuz olarak halka sunabilmesi ise bunun adil ve eşit piyasa koşullarında yönetecek üst kurullar tarafından denetlenerek devamlılığı mutlak surette sağlanmalıdır.

3. Özelleştirme Süreci

Yukarda bahse konu gelişmelerin tamamlanmasının ardından, konusunda uzman kişilerin görev alacağı Özerk Kurumlar tarafından yönetilecek olan “Özelleştirme Süreci” siyasi erkin müdahalelerinden uzak bir yapıda şekillenmelidir.

Süreç içerisinde Siyasi erkin en az noktada müdahaleci olması veya karar verici olması, Hükümetin süreçten güçlenerek çıkmasını sağlayacaktır.

Bizim gibi küçük toplumlarda her ne kadar zor olsa da Başbakan bunu sağlayacak güce sahiptir.

Ayrıca bu süreç başlamadan önce Hükümet halka düzenli olarak “Özelleştirmelerin Amacı” konulu bilgilendirici açıklamalar ve sunumlar yapmalıdır.

Özelleştirmelerdeki başarının temel mantığı; toplumun geniş bir kemsinin katılımına imkân verilmesi ve özellikle orta sınıf vatandaşın bireysel olarak yatırımlarına olanak sağlanması ile paralellik taşımaktadır.

Bunun birçok farklı avantajları vardır.

Ancak ilk akla gelen ülke sermayesinin geniş tabanlı bir kesime dağıtılmasıdır.

Örneğin Devlet her özelleştirilecek kurumda %10 gibi bir hisseyi (altın hisseyi) elinde tutar ve bunu daha sonra KKTC halkına arz ederse, geniş bir kesim ekonomiye katkı yapmış olur.

Bunun yaratacağı dinamik KKTC ekonomisini kısa zamanda ciddi yerlere taşır.

Toplumun da böyle bir arza talep göstermesi için, bireylerin haklarının korunmakta olduğuna ve denetim mekanizmalarının eksiksiz çalışmakta olduğuna inanması gerekmektedir.

2012 yılı, KKTC ekonomisi için yeniden var olma şansı olabilir. Şu an için Mecliste çoğunluğu bulunan Hükümet, doğru zamanlama ve doğru hamleler ile bunu başarabilir.

Bu noktada üç kişiye büyük görev düşmektedir. Öncelikle Sn. Sunat Atun‘a ve Sn. Ersin Tatar‘a, ki her ikisinin de yeterli bilgi ve tecrübesi olduğuna eminim, son olarak da Ekonomi ve Maliye Bakanlıklarının hazırlayacağı plan-program ve Yasaların Meclisten ivedilik ile geçmesinde Sn. Başbakan İrsen Küçük’e.

Sn. İrsen Küçük, yılların hataları sonucu oluşan bu enkazın altından kalkabilecek ve herkesin bahsettiği ateşten gömleği yanmadan giyebilecek siyasi bilgi ve tecrübeye sahip biri olarak, konusunda uzman kişilere görev vererek bu enkazın yarattığı olumsuzlukları ve çözümlerini halka birebir olarak açıklamalı ve anlatmalıdır.

Eğer Hükümet doğru Yasal düzenlemeleri zaman kaybetmeden hayata geçirebilir ise, 2012 yılı KKTC için çok farklı bir yıl olarak tarihteki yerini alacaktır.

Kategori
Etiketler

Henüz mesaj yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kategoriler
Arşivler